T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2023/184
Karar No : 2023/2064
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09.11.2022
SAYISI : 2022/1326 E., 2022/1938 K.
DAVA TARİHİ : 30.12.2021
HÜKÜM/KARAR : Kaldırma/Ret/Yeniden Hüküm
TEMYİZ EDEN : Davacı/3.Şahıs
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29.04.2022
SAYISI : 2021/268 E., 2022/120 K.
Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının re’sen kaldırılmasına, kaldırılıp düzeltilen hükmün yerine geçmek üzere şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’nin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine, ihale bedeli üzerinden hesap edilen nispi harcın dava açılırken davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 326.051,45 TL karar harcının şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, ihale bedelinin %5’i oranında hesaplanan 238.699,134 TL para cezasının ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kararın re’sen kaldırılması sebebiyle incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi üçüncü kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi üçüncü kişi vekili isteminde; icra dairesinin 2020/55 talimat sayılı dosyasında 23.12.2021 tarihinde yapılan Aydoğdu Mahallesi, 105 ada, 206 parsel Merkez/Erzincan adresinde kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin ihalenin feshini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece 28.01.2022 tarihindeki ara kararla, şikayetçinin ilgili kanun hükümleri gereği ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığı ve 30.12.2021 tarihli ara kararla şikayetçiden kendisine verilen kesin süre içerisinde istenen teminat ve nisbi harç ödenmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu karar tarihinden itibaren üç aylık yasal sürenin 29.04.2022 tarihinde sona erdiği, şikayetçi tarafça 26.04.2022 tarihinde dosyanın yenilenmesi talep edilmiş ise de tensip zaptı ile istenilen harcın verilen sürede yatırılmadığı, harç eksikliğinin tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerini tekrar ederek; şikayetçinin borçlu konumda olduğu nedenle harca tabi olmadığı, asıl ilişkide borçlu olmasına rağmen, alacaklı bankanın şikayetçiyi bu takipte taraf olarak göstermeyerek, borçlunun takipte kullanabileceği itiraz haklarını kullanmasına engel olduğu, takipte taraf gösterilmeyerek şikayetçiye ödeme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ edilmediği, bu şekilde icra dosyasına müdahale etme, hakkını savunma, satış bedelini artırmaya yönelik çalışma yapma ve hukuka aykırı hususlara itiraz etme imkanının elinden alındığı, şikayetçi borçlu konumunda bulunduğundan harç ve teminattan muaf olduğu, dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, taşınmazın satışında KDV uygulanmayacağı, satışa konu taşınmazın ihale tarihi itibariyle iki seneden uzun süredir asıl borçlu şirketin aktifinde kayıtlı olduğu, şu halde bu satış kanunen KDV’den muaf olmasına rağmen satış ilanında %18 KDV’ye tabi olduğu hususunun yazıldığı, açıklanan hatanın satışa ilgiyi ve katılımı azaltarak taşınmazın ederinden ucuza satılmasına sebep olduğu, ilgili ihalenin satışına alacaklı banka haricinde başka bir katılım olmadığı, bu sayede bankanın değerinin çok altına fabrikayı satın aldığı ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçinin ilgili kanun hükmü gereği ihalenin feshini istemede hukuki yararı olan kişiler arasında yer almadığının anlaşıldığı, kendisinden nisbi harç tahsil edilecek kişiler arasında olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen 29.04.2022 tarihli davanın açılmamış sayılmasına yönelik karar sonuç itibariyle yerinde olsa dahi bu sonuca ulaştıran ihtaratın usulsüz olması sebebiyle kararın kaldırılmasının gerektiği, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, aktif husumet ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve dava şartı eksikliği halinde davanın usulden reddinin gerekeceği davanın usulden reddi gereken hallerde duruşma yapılmadan da karar verilebileceği, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 37. maddesi gereğince harcın zamanında ödenmemesi halinde mahkemece gereken işlemin yapılacağının belirtildiği, yine İİK’nın 134/3. maddesinde göre ihalenin feshi talebinin reddi halinde nispi harcın iade edilmeyeceği ve harcın kalan kısmının ihalenin feshi isteminde bulunandan tahsil edileceğinin hüküm altına alındığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının re’sen kaldırılmasına, kaldırılıp düzeltilen hükmün yerine geçmek üzere şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’nin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine, ihale bedeli üzerinden hesap edilen nispi harcın dava açılırken davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 326.051,45 TL karar harcının şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, ihale bedelinin %5 ‘i oranında hesaplanan 238.699,13 TL para cezasının ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’den tahsili ile hazineye irat kaydına, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kararın re’sen kaldırılması sebebiyle incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayet dilekçesi ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebepleri tekrar edilerek, aleyhine hükmedilen para cezasının hukuka aykırı olduğu, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihalenin feshine yönelik şikayet istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.,) 7343 sayılı Kanun md. 27/4, md. 27/5.,
2.,) 2004 sayılı İİK’nın 134. maddesi,
3.,) 6100 sayılı HMK md. 114,
4.,) 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 30,
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesi tarafından; şikayetçinin ilgili kanun hükümleri gereği ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığı ve tensip zaptı ile istenilen harcın verilen sürede yatırılmadığı, harç eksikliğinin tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş,
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kararı esas olarak doğru bulunmakla birlikte, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’nin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine, ihale bedeli üzerinden hesap edilen nispi harcın dava açılırken davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, ihale bedelinin %5’i oranında para cezasının ihalenin feshi isteminde bulunan Menaham Siloni’den tahsili ile hazineye irat kaydına, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kararın re’sen kaldırılması sebebiyle incelenmesine yer olmadığına yönünde karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Dosyada sorun “İİK’nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK’nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür.”
İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İİK’na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin” açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.
Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı Kanunun 27/5. maddesi ile istemde bulunan “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler” teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.
Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harç yatırılması şartı, HMK’nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.
Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.
Kanunun “Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi” başlıklı 30. maddesi “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK. md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.
” hükmünü içermektedir.
HMK’ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür.
Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.
İİK’nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;
İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra yapılması halinde kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.
Aynı şekilde ihale bedelinin %5’i oranında teminat yatırılması da şarttır.
Mahkemece nispi harcın yatırtılmasına yönelik olarak 30.12.2021 tarihli tensibin 6. maddesi ile ” 2004 sayılı İİK’nın 134/3. maddesi gereğince açılan davanın davacının sıfatı nedeniyle nisbi harca tabi olduğundan alınması gereken harcın yarı miktarı olan 163.055,37 TL harcın yatırılması için davacıya tensip zaptının tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 120/2 maddesi gereğince 2 hafta kesin süre verilmesine, iş bu ihtarın yerine getirilmemesi durumunda DAVANIN REDDEDİLECEĞİNİN İHTARINA, ” şeklinde,
Teminata ilişkin de 5. madde ile ” 2004 sayılı İİK’nın 134/4. maddesi gereğince ihale bedelinin yüzde 5’i olan 238,699,13 TL teminatı tensip zaptının tebliğinden itibaren mahkememiz dosyasına yatırması için davacıya 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesi gereğince 1 hafta kesin süre verilmesine, iş bu ihtarın yerine getirilmemesi durumunda DAVANIN REDDEDİLECEĞİNİN İHTARINA,” şeklinde ara kararları oluşturulmuştur.
Davanın ön inceleme duruşması 28.01.2022 tarihinde yapılmış ve mahkemece harç yatırılmadığından 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASINA karar verilmiş olup, şikayetçi tarafından 26.04.2022 tarihinde yenileme talep edilmiş olup mahkemece 29.04.2022 tarihinde; verilen süre içerisinde harç eksikliği tamamlanmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Noksan harcın nasıl tamamlanacağına ilişkin Harçlar Kanunu’nun 30. maddesindeki özel düzenleme karşısında harcın tamamlanmasına ilişkin verilecek süre “…takip eden celseye kadar..” dır.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesindeki düzenleme karşısında tensibin 6. maddesinde verilen 2 haftalık süre yasal olmayıp, yasaya uymayan bu süre hukuki sonuç doğurmaz.
Yukarıda belirtildiği üzere harca tabi bir davanın yürütülmesi kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar kanununun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu düzenlemenin sonucu olarak “davayı yürütmeye yönelik hiç bir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez.”
Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.
Dava harcının yatırılması sağlanmadığından teminatın yatırılıp, yatırılmamasının ve teminatın yatırılmasına ilişkin ara kararının hukuki sonucu da yoktur.
Mahkemece davacıya, Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca harçları tamamlaması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesi gerekirken, 30.12.2021 tarihli tensip zaptı ile verilen iki haftaya itibar edilerek sonuca gidilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine uygun şekilde süre verip, harç yatırılırsa teminat şartına ilişkin işlemleri yeniden yaparak sonuca gitmektir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.