T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/2497
KARAR NO : 2021/1902
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2020
NUMARASI : 2019/1084 Esas, 2020/78 Karar
DAVA : MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2021
İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1084 Esas, 2020/78 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2015/9738 Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine yapılan takipte 20/12/2019 tarihinde verdikleri dilekçe ile takipten feragat ettiklerini, feragat harcı alınarak hacizlerin kaldırılmasını istediklerini, müdürlükçe %11,38 oranı ile harç alınmasına karar verdiğini, ortada kesinleşmiş bir satış dosyası olmadığını, Salihli 1. İcra Müdürlüğünün 2015/664 Talimat sayılı dosyasından 08/01/2019 tarihinde yapılan ihalede müvekkilinin taşınmazı alacağa mahsuben aldığını, feragat nedeni ile alacağı kalmadığı için alacağa mahsuben verebileceği bir ihale bedeli de olmadığını, feragat harcının Harçlar Kanunu 23. maddeye göre % 2,70 oranı üzerinden alınması gerektiğini beyanla, davanın kabulü ile 24/12/2019 tarihli kararın kaldırılarak, %2,27 oranı ile harç alınmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyan ve iddialarını tekrar ederek yapılan ihale ile ilgili olarak Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/12 Esas sayılı dosyası ile açılan ihalenin feshi davasının derdest olup 25/02/2020 tarihinde duruşmasının yapılacağını, bu davanın davacısı tarafından davadan feragat edildiğini, ortada kesinleşmiş bir ihale olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nın 16. Maddesine dayalı memur işlemini şikayete ilişkindir.
İcra takiplerinde takip çıkış miktarı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/1-3 fıkrasına ve takip safhasına göre tahsil harcı alınır. Ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. (ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi.)
492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3 maddesine göre; ödeme veya icra emri tebliği üzerine hacizden evvel ödenen paralardan %4.55, hacizden sonra ancak satıştan önce ödenen paralardan %9,10, haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38 oranı ile harç alınır.
Yine 492 sayılı Harçlar Kanununun 23. Maddesi gereğince “her ne sebeple olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra tahsil harcı tam olarak alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut durumda Harçlar Kanunu 23. Madde hükmü dikkate alındığında alacaklı yanın feragat beyanı haczedilen malın satılmasından sonraki safhadadır. Bu nedenle tahsil harcının tam olarak alınması gerekecektir. Bu durumda Harçlar Kanunu (1) sayılı tarifenin B-1/3 maddesi gereğince tahsil harcına esas oran %11,38 olduğundan müdürlükçe bu oran ile tahsil (feragat) harcı alınması kararında ve bu kararın iptali talebi ile yapılan şikayetin reddi kararında isabetsizlik görülmemiştir.
İhalenin alacağa mahsuben yapılması ve yapılan ihaleye ilişkin fesih davası açılması, artık takibin satış safhasına geçilmiş olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden sonuca etkili değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1084 Esas, 2020/78 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harç indirilerek, kalan 4,90 TL harcın davacıdan alınmasına,
3-Duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine,
6-7035 Sayılı Yasanın 30. maddesi ile eklenen HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK’nın 364/1 maddesi uyarınca miktar yönünden kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/07/2021