İhalenin FeshiKıymet TakdiriYargıtay Kararları

İhalenin feshi- Kıymet takdirine itiraz- Kesin mehil- Muhammen bedel-

Kıymet takdirine itiraz üzerine noksan ücret ve masrafların miktarı da belirtilerek mahkeme veznesine yatırılması için kesin mehil verilmeden mahkemece itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve mahkemece belirlenen muhammen bedeller ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi E. Yurtseven tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun sair fesih nedenleri yanında, kıymet takdirine itiraza ilişkin icra mahkemesinin ret kararının doğru olmadığını, kesinleşmiş bir kıymet takdiri raporu olmadan ihalenin gerçekleştirildiğini ileri sürerek 13/02/2019 tarihli ihalelerin feshini istediği, mahkemece şikayetin reddine hükmedildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.

İİK’nun 128/a maddesi; “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. ” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez.

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler.

Somut olayda; borçlunun Ankara 11.İcra Mahkemesinin 2018/504 E., 2018/968 K. sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, dilekçenin ibraz edildiği 23.05.2018 tarihinde 195 TL gider avansı yatırdığı, dilekçe üzerine itiraz edene yatırması gereken bakiye masraflarla ilgili not yazılmadığı gibi muhtıra çıkarılarak noksan keşif ve bilirkişi ücretini yatırması için mehil verilmeden İİK’nun 128/a maddesi gerekçe gösterilerek 7 gün içinde masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür.

Borçlu, kıymet takdirine itiraz dilekçesini ibraz ederken HMK’nun 120. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere keşif ve bilirkişi ücretini de karşılamak üzere avans yatırmıştır. Mahkemece HMK’nun 115/2. maddesi gereğince noksan ücret ve masrafların miktarı da belirtilerek mahkeme veznesine yatırılması için kesin mehil verilmeden itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği kabul edilemez. Yukarıda belirtilen hususlar, Mahkemenin 04/04/2019 tarih ve 2019/149 E. 2019/272 K. sayılı kararını ortadan kaldıran Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarih ve 2019/2946 E.-2019/2993 K. sayılı ilamında da isabetli olarak tespit edilerek, kıymet takdiri raporunun usulüne uygun kesinleşmediği belirtilmiş ve ihalenin fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine yönelik şikayetin; uzman bilirkişi marifeti ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazların tespit edilecek değerlerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerinin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedellerinin altında olması halinde ise; ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Mahkemece, bölge adliye mahkemesinin bahsi geçen kararı doğrultusunda yapılan keşif neticesinde bilirkişiler tarafından hazırlanan 08/10/2020 tarihli raporda satışa esas alınan kıymet taktirinin yapıldığı 2018 yılı Şubat ayı itibariyle taşınmazların her birinin ayrı ayrı değerinin 523.136,00-TL olarak belirlendiği görülmüştür.

O halde, mahkemece belirlenen muhammen bedellerinin ihalede esas alınan muhammen bedellerinin üzerinde olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu husus isabetli olarak tespit edilmiş olmasına rağmen yerinde olmayan gerekçe ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2021 tarih ve 2021/1396 E. – 2021/1771 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.12.2020 tarih ve 2020/140 E.- 2020/1049K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 12/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

12. HD. 12.01.2022 T. E: 2021/12591, K: 296

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu