12. Hukuk Dairesi2015 ve Öncesi Yıllarİhtiyati HacizKefalet

İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaleti de geçerli olup, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerliliği devam eder.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2012/7962
KARAR NO : 2012/25622

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bartın İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2012
NUMARASI : 2011/177-2012/4
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Ayrıca, ihtiyati haciz sırasında verilen icra kefaleti de geçerli olup, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerliliği devam eder. Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı gibi, borç miktarının kesinleşmemesi halinde takibin devamı da mümkün değildir.
Somut olayda, şikayetçi İlknur Sanlı’nın 13.12.2008 tarihinde ihtiyati haciz sırasında asıl alacağın 40.000,00 TL. sine vade tarihinden işleyecek yasal faizi ve tüm fer’ileriyle birlikte icra kefili olduğu, yine 3.kişi Nilgün Sanlı’nın da 25.12.2008 tarihinde icra dairesine gelerek dosya borcunun asıl alacak 40.000,00 TL., faiz, masraf ve tüm fer’ilerine icra kefili olduğu, her ikisinin de kefaletlerini herhangi bir borçluya hasretmedikleri, icra kefili Nilgün Sanlı tarafından 19.07.2011 tarihinde icra dosyasına 100.250,00 TL ödeme yapıldığı, asıl borçlular yönünden de icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır. İcra kefilleri kefaletlerini herhangi bir borçluya hasretmediğinden icra kefaletlerinin bütün borçlular yönünden olduğunun kabulü gerekir (Hukuk Genel Kurulu’nun 10.02.2010 tarih ve 2010/12-22 esas, 2010/60 karar sayılı kararı).
Öte yandan icra kefillerinin kefaleti birbirinden bağımsız olup, her biri kefil olduğu miktarla sınırlı olarak sorumludur. İcra kefilinin sorumluluğunun sona ermesi için ya kendisinin kefil olduğu miktarı ödemesi ya da dosya borcunun diğer borçlular tarafından tamamının ödenmesi zorunludur. Buna göre icra takip dosyasında şikayetçi icra kefili tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığına ve diğer icra kefili tarafından yapılan ödeme de dosya borcunun tamamını karşılamadığına göre şikayetçi icra kefilinin sorumluluğunun sona erdiğinin kabulü mümkün değildir.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetçi İlknur Sanlı yönünden icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu