Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, davalı haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bedeli paylaşıma konu taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin kararın 03.03.2008 tarihinde kesinleştiği, ilamın zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve bu süre dolmadan şikayet olunanca satış istendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Dava, sıra cetvelinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazın tapu kaydına haciz koyan alacaklının İ.İ.K.’nun 106. maddesinde öngörülen iki sene içinde İ.İ.K.’nun 121. maddesine göre icra hukuk mahkemesinden yetki belgesi alıp, izale-i şuyu davası açması halinde süresinde satış istemiş sayılır. İcra mahkemesinden yetki verildiği tarihten itibaren satış isteme süresini kesen herhangi bir işlem yapılmadığı (ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı) takdirde, İİK’nun 106 ve 110. maddelerine göre alacaklının haczi düşer. (Yargıtay 12. HD. 11.05.1987, 9513/6309; 23. HD. 28.12.2011,363/2892)
Somut olayda, mahkemece de, şikayet olunan İ.İ.K.’nun 121. maddesine göre yetki alıp izale-i şuyu davası açmakla satış istemiş gibi kabul edilmiş ise de, şikayet olunan yetki alıp iki sene içerisinde izale-i şuyu davası açmakla birlikte, izale-i şuyu kararından itibaren İİK’nun 106. maddesinde belirlenen 2 yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmamıştır. Bu durumda, şikayet olunanın haczinin düştüğü kabul edilerek oluşan uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
23. HD. 01.03.2012 T. E:2011/4679, K:2012/1601