Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen kararın şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 01.03.2012 tarih ve 2011/4679 Esas, 2012/1601 Karar sayılı ilamıyla; iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazın tapu kaydına haciz koyan alacaklının İİK nın 106. maddesinde öngörülen iki sene içerisinde ayrı Kanunun 121. maddesine göre İcra Hukuk Mahkemesinden yetki belgesi alıp ortaklığın giderilmesi davası açması halinde süresinde satış istemiş sayılacağı, İcra Mahkemesince yetki verildiği tarihten itibaren satış isteme süresini kesen herhangi bir işlem yapılmadığı takdirde İİK’nın 106. ve 110. maddelerine göre alacaklının haczinin düşeceği, somut olayda şikayet olunan İİK’nın 121. maddesine göre yetki alıp ortaklığın giderilmesi davası açmakla satış istemiş sayılmış ise de ortaklığın giderilmesi kararından itibaren İİK’nın 106. maddesinde belirlenen 2 yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığı, bu durumda, şikayet olunanın haczinin düştüğü kabul edilerek oluşan uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına göre; şikayet olunan alacaklının İİK’nın m. 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden yetki alıp ortaklığın giderilmesi davası açmış ise de bu davanın karara çıktığı tarihten itibaren İİK’nın 106. maddesinde belirtilen 2 yıllık süre içinde satış talebinde bulunmadığı, bu nedenle haczinin düştüğü gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.
17.02.2010 şikayet tarihinin gerekçeli karar başlığında 20.02.2010 olarak yazılmış olması, HMK’nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re’sen düzletilmesi mümkün maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
23.HD. 21.05.2014 T. E:3962, K:3960