Tasarrufun İptaliYargıtay Kararları

İİK 278’de belirtilen edimler arasında aşırı bir oransızlıktan sözedebilmek için malın satış tarihinde borçlu aleyhine edimler arasında en az bir misli fark bulunması gerekir.

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2021/1521
KARAR NO : 2021/5239
Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2019/142-2019/454
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2016/517-2017/659

Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında davacılar vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne yeniden hüküm tesisine ilişkin kararın, süresi içinde davalı R…… Avlaç vekili ve davalı asil Z…….. İnandılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu R……… Avlaç’tan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, adına kayıtlı herhangi bir mal varlığına rastlanılmadığını, adına kayıtlı gayrımenkulün mal kaçırma kasdı ile davalı Z…… İnandılar’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı R…. Avlaç vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden hüküm tesisine, ilk derece mahkemesi kararının bütünü ile kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar ile, davanın kabulü ile dava konusu gayrımenkul ile ilgili yapılan tasarrufun iptaline, davacı alacaklılara Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7133 sayılı dosyasına konu alacak ve ferileri tutarı kadar iptal edilen tasarrufa konu taşınmazda haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş, karar davalı R…. Avlaç vekili ve davalı asil Z… İnandılar tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, toplanan delillere göre davalı R……. Avlaç vekilinin ve davalı asil Z…. İnandılar’ın aşağıdaki bentte belirtilen durum haricinde sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince; tapuda yapılan satış tarihinin 23.10.2014, haciz tarihinin ise 18.07.2016 olduğu, tapuda 43.000,00 TL’ye devredilen dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin satış tarihi itibarıyla 70.000,00 TL olduğu, bedeller arasında fahiş fark bulunduğu, tasarruf tarihinin, borcun doğum tarihi olan kazanın gerçekleştiği haksız fiil tarihinden sonra olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
İİK 278/3-2 maddesinde “yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” bağışlama gibi sayılmış ve bu tasarrufların iyiniyet koşulu aranmaksızın iptale tabi olduğu kabul edilmiştir. Tasarrufun bu bent gereğince iptal edilebilmesi için malın satış tarihindeki gerçek değeri ile satış bedeli arasında aşırı oransızlık bulunması gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre edimler arasında aşırı bir oransızlıktan sözedebilmek için malın satış tarihinde borçlu aleyhine edimler arasında en az bir misli fark bulunması gerekir. Satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığı kabul edilir. Bu nedenle oransızlık belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarlarının da gözönünde tutulması gerekir. Bunun dışında davalı 3.kişi tapudaki satış bedeli dışında ödeme yaptığı iddiasında ise bu iddiasını ispatlaması halinde tapu dışı yapılan ödemenin de göz önüne alınması gereklidir.
Somut olayda, davalı Z…… İnandılar dava konusu taşınmazı üzerinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. lehine 312.075 TL ipotekle birlikte 43.000,00 TL bedelle 23.10.2014 tarihinde satın almıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu gereğince taşınmazın 23.10.2014 tarihindeki değeri 70.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Dava konusu gayrımenkulün kaydında ipotek kaydı bulunmasa; tapuda gösterilen değeri (43.000,00 TL) ile tasarruf tarihindeki gerçek değeri arasında (70.000,00 TL) misli aşan fark bulunmamaktadır.
Ancak mahkemece edimler arasında aşırı bir oransızlık olup olmadığını belirlemek için dava konusu gayrımenkul kaydındaki ipotek borcunun ödenip ödenmediği, kim tarafından ödendiği, ipoteğin devam edip etmediği, hususlarında araştırma yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı R….. Avlaç vekilinin ve davalı asil Z….. İnandılar’ın sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı R…… Avlaç vekilinin ve davalı asil Z…. İnandılar’ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 371/1 maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA HMK’nın 373/2 maddesi uyarınca, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Z…… İnandılar ve R…….. Avlaç’a geri verilmesine 22/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button