Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İİK. 281/II uyarınca açılan tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz kararının, taşınmazın tapu kaydı üzerine işleneceği, bunun dışında İİK.'nun 92. maddesinin de uygulanarak, taşınmazda bulunan kiracıya 'kira paralarını icra dosyasına yatırmasına' dair haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği

İİK. 281/II uyarınca açılan tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz kararının, taşınmazın tapu kaydı üzerine işleneceği, bunun dışında İİK.’nun 92. maddesinin de uygulanarak, taşınmazda bulunan kiracıya ‘kira paralarını icra dosyasına yatırmasına’ dair haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı tarafından dava dışı Ö. San.. Ve Tic. A.Ş aleyhine İstanbul .. İcra müdürlüğünün 2018/.. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra dosyası kesinleşmeden alacaklı tarafından tasarrufun iptali davası açıldığını, tasarrufun iptali davasında verilen 28/12/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının müvekkili şirketin 3. Kişilerdeki hak ve alacakları yönünden icraya devam etme yetkisi içermediğini, ancak İstanbul .. İcra müdürlüğü mahkeme kararı ile tapuya kayden haciz yönündeki sınırlı infaz yetkisine rağmen müvekkili şirkete ait taşınmazdan elde edilen kira alacaklarının da ihtiyati haciz yoluyla icra dosyasına yatırılması yönünde karar vererek icra takibine devam etme yönünde işlemler tesis etmeye başladığını, tasarrufun iptali davasında verilen kararın alacaklının ve/veya müvekkili şirketin 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarını, kira alacağını kapsamadığını, icra müdürlüğünün mahkeme kararı ile belirtilen kayden haciz işlemi dışında hiçbir yetkisi ve takdir hakkı bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili şirketin 3. Kişilerdeki hak ve alacakları ile kira alacaklarının icra dosyasına ödenmesi yönündeki icra müdürlüğü kararı ile 3. Kişilere çıkartılan muhtıraların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle müvekkili şirketin alacaklısı bulunduğu İstanbul .. İcra Müdürlüğü 2018/40814 Esas sayılı dosyasından borçlu olan Ö. Demir San. Ve Tic. A.Ş nin adına kayıtlı taşınmazı davacı 3. Kişiye devrederek alacaklılardan kaçırması üzerine tasarrufun iptali davası ikame ettiklerini, tasarrufun iptali davasında taşınmaz kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, kararın infazı için icra müdürlüğünden talepde bulunduklarını kiracılara İİK 92 uyarınca muhtıra çıkartıldığını, yapılan bir haciz işlemi olmadığını, taşınmaz haczinin kapsamı ile ilgili bir devam işlemi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk derece mahkemesi tarafından, şikayet konusu uyuşmazlığın, icra takip dosyasından takibin borçlusu olmayan 3. Kişinin taşınmazına tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacze ilişkin ara karar dolayısıyla şikayetçi 3. Kişinin anılan taşınmazda halen yer alan kiracısından olan kira alacağının İİK 92. Maddesi uyarınca haciz edilip edilemeyeceği ile müdürlükçe yapılan muhtıranın iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, IIK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasının, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir dava olduğu, iptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verildiği ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanındığı tasarrufun iptali davasına bakan hakim iptal edilmesi istenen tasarruf konusu mallar hakkında davacının istemi üzerine İİK.nun 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verebileceği, anılan hüküm doğrultusunda genel hükümlerden (İİK.nun 259.maddesi ve devamı maddeleri) farklı olarak, burada ihtiyati haciz kararı alabilmek için güvence göstermenin zorunlu olmadığı, güvence gösterilmesine gerek olup olmadığını ve miktarını hakimin takdir edeceği , ancak davanın konusu IIK.nun 283/2.maddesi gereğince, üçüncü kişinin elinden çıkardığı malların değerine ilişkin ise, güvence gösterilmesinin zorunlu olduğu , İİK.nun 281/2.maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haczin, İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK.nun 281/2.maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmadığı , İİK.nun 264/3. maddesi hükmünün burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati hacizin, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceği alacaklının tasarrufun iptali ilamını asıl icra dosyasına ibraz ederek cebri icraya devam edebileceği, İİK.nun 281/2.maddesine dayalı olarak konulan ihtiyati haciz kararlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde olmadığı, iptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabileceği , tasarrufun iptali davası sonucunda verilen ihtiyati haciz kararlarının, dava süresince devam ettiği , davanın kabulü ile de kesin hacze dönüştüğü , bu nedenle İİK.nun 281/2.maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazinin istenebileceği , şikayetçi 3. Kişi adına kayıtlı olan (ve kirada bulunan) taşınmaza borçlu ile 3. Kişi arasındaki tasarrufun iptali amacıyla takip alacaklısı tarafından ikame edilen davada İİK 281/2 maddesi uyarınca taşınmazın kaydına ihtiyati haciz konulduğu, verilen haciz ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı olup, anılan kararda söz konusu taşınmazın semeresine, diğer bir değişle söz konusu taşınmazdan doğan hak ve alacaklara yönelik bir ihtiyati haciz kararı da verilmemiş durumda olduğu , bu hal ve şartlar altında İİK’nun 92. Maddesinin somut olayda (İİK. 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararında) uygulama yeri bulunmadığı , tasarrufun iptali davası sonrasında verilecek müspet karar sonrası taşınmazın kaydına konulan ihtiyati hacizin kesin hacze dönüşeceği ve takip alacaklısına bu taşınmaz üzerinde satış yetkisi verileceğini, bu nedenle de müdürlüğün kararında isabet görülmediği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile müdürlüğün 31/05/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, şikayetçi 3. Kişi şirketin izmir ili .. İlçesi, .. Mahallesi … parsel numarasında kayıtlı olan taşınmazdan doğan hak ve alacaklarına (kira alacağına) için yazılan haciz muhtırasının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ihtiyaten haczedilen taşınmazda Öz. Asansör San.ve Tic. A.Ş.nin kiracı olarak bulunduğu, İİK.md.92/2 uyarınca taşınmazda bulunan kiracıların taşınmazdaki hacizden haberdar edilmesi, yine İİK.md.92/3 uyarınca kiracıların işleyecek kiraları icra dairesine ödemesinin emredilmesinin, talep edildiğini, 27.5.2019 tarihinde İcra Müdürlüğünce taleplerinin kabul edilerek kiracılara İİK.md.92 hükmü uyarınca muhtıra çıkartıldığını, yapılanın bir haciz olmadığını, taşınmaz haczinin kapsamı ile ilgili bir devam işlemi olduğunu, Yerel Mahkemenin ihtiyati haciz kararının hem tedbir niteliğinde olduğunu, hem de tedbir niteliğinde olmadığını iddia ettiğini, kararın bu yönü ile çelişkili olduğunu, kararın tedbir kararı niteliğine dair Asliye Hukuk Mahkemesi kararında bir ibare olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararda kararın tedbir niteliğinde olduğuna yahut kararın İİK.md.281 hükmüne dayandığına dair ne gerekçe ne de hüküm fıkrasında bir ibare bulunmadığını bu haliyle sınırlı yetkili İcra Mahkemesi hakiminin Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını inceleyerek kararı veren hakimin niyetini okuması, kararın İİK.md.281 hükmüne dayandığında karar kılması, bu kararın tedbir niteliğinde olduğunu düşünerek karar vermesinin mümkün olmadığını, kaldı ki icra mahkemesince, mevcut ihtiyati haciz kararının, tedbir mahiyetinde olduğunu kabul edildiği an, kararı infaz eden icra memurunun artık icra memuru değil infaz memuru sıfatı ile görev yaptığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararını veren Mahkeme, bu kararın nasıl infaz edileceğini açıklamayacağı ,kararı alan İcra Müdürü, bu kararı İcra ve İflas Kanununda yer alan hükümlere göre uygulayacağı ,bir taşınmazın ihtiyaten haczine karar veriliyor ise, bu ihtiyati haciz kararının İİK.md.261/2 yollaması ile İİK.md.79 ila 99 hükümleri dikkate alınarak uygulanacağı , ihtiyati haciz kararı veren Mahkemenin bu hususu kararında belirtmesine gerek olmadığını, IIK.md.257 vd. hükümleri ile İİK.md.281 hükmü arasında özel hüküm-genel hüküm İlişkisi bulunduğu, İİK.md.281 özel bir ihtiyati haciz hükmü, İİK.md.257 ise genel ihtiyati haciz hükmü olduğu, bir konuda hem genel hüküm, hem de özel hüküm varsa, o takdirde özel hükümlere üstünlük verilerek uygulama yapılmasının hukukun temel prensiplerinden olduğunu, tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati haciz kararlarının infazı hususunda öncelikle özel hüküm olan İİK.md.281 hükmüne üstünlük verilecek, burada hüküm bulunmayan yahut yargı kararları ile şekillendirilmemiş olan alanlarda İİK.md.257 vd. hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, kararın 281’e dayandığının varsayıldığında dahi ihtiyati haciz kararının infazının ne şekilde yapılacağı noktasında genel hükümlere bakıldığında “İhtiyati Haciz Kararının İcrası” başlıkı İİK.md.261/2 “İhtiyati haciz kararları, 79’dan 99’uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir.” hükmünü amir olduğu, bu haliyle anılan hükümler arasında yer alan İİK.md.92 hükmünün somut olay bakımından uygulanmamasının hiç bir gerekçesi bulunmadığını , İİK.md.92 hükmü gereği taşınmazın haczinin onun semerelerine de şamil olacağı, kiracının hacizden haberdar olması ile birlikte kira bedellerini icra dosyasına yatırması gerekeceğinin açık olduğunu kira haczi için gönderilen bir haciz muhtırası bulunmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/.. esas sayılı dosyası ile taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği , borçlu Ahmet Ö. ve Filiz A. hakkında tasarrufun iptali davası açıldığı ,bu davada Filiz A.’ın menkul ,gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK 281/2. maddesi uyarınca ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine taşınmazın kira bedellerinin icra dosyasına yatırılması için muhtıra gönderilmesine karar verildiği, davacı tarafından icra müdürlüğü işlemine ilişkin şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulüne karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

İİK.nun 92.maddesi “Bir taşınmazın haczi hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.” hükmünü içerir.

İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir dava olup, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verildiği ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanımaktadır.

Bu nedenle şikayetçi 3. Kişi adına kayıtlı olan taşınmaza, borçlu ile 3. Kişi arasındaki tasarrufun iptali amacıyla takip alacaklısı tarafından ikame edilen davada, İİK 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulduğu, tasarrufun iptali davasına konu edilen şeyin mülkiyeti borçluya dönmeyip üçüncü kişide kaldığından ve üçüncü kişinin de takiple ilgisi olmadığından, şikayetçinin takip borçlusu gibi gösterilip onun kiracısına haciz ihbarnamesi gönderilmesi mümkün olmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-a-)Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,

b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına;
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7035 Sayılı Kanunla değişik 6100 Sayılı HMK’nun 361/1.md.gereğince 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtayın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.29/12/2020

İstanbul BAM. 21. HD. 29.12.2020 T. E: 1878, K: 3090

Exit mobile version