12. Hukuk Dairesi2021 YılıRehin Açığı

İİK’in 152. maddesindeki bir yıllık sürenin, rehin açığı belgesi satış yapılamaması nedeniyle verilmiş ise arttırma gününden, malın satılıp da satış tutarının takip olunan alacağa yetmemesi nedeniyle verilmiş ise satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı

İİK’in 152. maddesindeki bir yıllık sürenin, rehin açığı belgesi satış yapılamaması nedeniyle verilmiş ise arttırma gününden, malın satılıp da satış tutarının takip olunan alacağa yetmemesi nedeniyle verilmiş ise satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı banka tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikâyetçinin, alacaklısı olduğu dava dışı takip dosyasından alınan 05.08.2019 tarihli rehin açığı belgesine dayanarak, yine dava dışı borçlu…Pazarlama ve Dış. Tic. İnş. Tur. Ltd. Şti. aleyhine başlattığı takipteki 06.09.2019 tarihli haciz taleplerinin, 11.09.2019 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddi işleminin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; alacaklının kesin rehin açığı belgesi ile borçlu aleyhinde ilamlı takip yapması sonucu takip kesinleşmeden haciz talebi usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, anılan kararın alacaklı tarafından istinafa konu edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; kesin rehin açığı belgesinin ilamsız takipte verildiği, bu belgeye dayanılarak ilamlı takip yapılamayacağı haliyle icra müdürlüğü kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine hükmolunduğu, alacaklının temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

İİK.nun 152. maddesi; “Rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüchanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılmazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir belge verilir. Alacağı irat senedinden veya bir taşınmaz mükellefiyetinden doğmayan alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için borçlunun sıfatına göre iflas veya haciz yoluna gidebilir. Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur. Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet mahiyetindedir” hükmünü ihtiva eder.

Öte yandan, madde hükmünde ifade olunan bu bir yıllık süre, rehin açığı belgesi, satış yapılamaması nedeniyle verilmiş ise arttırma gününden, malın satılıp da satış tutarının takip olunan alacağa yetmemesi nedeniyle verilmiş ise satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlar. (Yargıtay 12. H.D. 4.10.1995, 12269/12904 – Uyar 8. Cilt s. 12618 – 12619) (Prof. Dr. B. Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf:1027 , Dipnot 34– 2013 ikinci baskı)

Somut olayda alacaklının dava dışı borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı ilamsız takip dosyasında yer alan 30.07.2019 tarihli müdürlük talep yazısına göre bir kısım hacizli menkul mala dair yapılan satışların 26.07.2019 tarihinde kesinleştiği ve 05.08.2019 tarihli müdürlük kararına göre ise bir kısım menkul mala dair yapılan satışların da satış bedellerinin ipotek bedelini dahi karşılamadığının ifade olunduğu, akabinde aynı takip dosyasından 05.08.2019 tarihli kesin rehin açığı belgesi verildiği, anılan belgeye dayanarak alacaklı tarafından borçlu aleyhine 05.09.2019 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.

Görüleceği üzere anılan kesin rehin açığı belgesinin verilme nedeninin satış tutarının takip olunan alacağa yetmemesi olduğu açıktır. Yukarıda anılan madde hükmü gereği belirtilen bir yıllık süre satışın kesinleşme tarihi olan 26.07.2019 tarihinden başlayacaktır. Dolayısıyla, alacaklının anılan süre içerisinde takip talebinde bulunmuş olması nedeni ile borçluya yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

O halde; ilk derece mahkemesince; şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, ilk derece mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 16.09.2020 tarih ve 2019/2359 E. – 2020/1376 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.09.2019 tarih, 2019/499 E. – 2019/425 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 31/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 31.03.2021 T. E: 2020/7744, K: 3780

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu