Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

 İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/7966
KARAR NO: 2024/3426
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 12.09.2023
NUMARASI : 2023/980-2023/1108
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Müdüroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından, borçlu hakkında yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın 480.760,00 TL’den aşağı olmamak üzere satılarak, davacının haline münasip alabileceği ev bedeli olarak belirlenen 480.760,00 TL’nin davacıya, kalan miktarın sırasına göre alacaklılara ödenmesine, haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine karar verildiği, davacı (borçlu) tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, haczin düşmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın davalı (alacaklı) tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK’nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
İİK’nın 106. maddesinin haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken hükmünde; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı kanunun 110. maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da, kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır.
 İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
Öte yandan, İİK’nın 59. maddesi uyarınca, bir işlemin yapılmasını isteyen alacaklı o işlemin yapılması için gerekli masrafı avans olarak peşin yatırmalıdır. Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılır. İİK’nın 110. maddesi hükmüne göre, satış talebi yapıldığında, icra müdürünün, alacaklıdan, satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerekir. İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haciz kalkar.
Somut olayda, alacaklı tarafından 11.06.2021 tarihli haciz nedeniyle 08.04.2022 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce 08.04.2022 tarihinde belirlenen 1.000,00 TL satış avansını 13.04.2022 tarihinde yatırıldığı, böylelikle haczin ayakta olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, belirtilen sebeple şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 12.09.2023 tarih ve 2023/980 E. – 2023/1108 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Exit mobile version