Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlular Z. İnş. Nak. Taah. Maden Oto. Tur. Gıd. Teks. Tic. Ltd. Şti ve P. Gıda İnş. Nak. Ltd Şti aleyhine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/3771 Esas sayılı takip dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu Z. İnş. Nak. Taah. Maden Oto. Tur. Gıd. Teks. Tic. Ltd. Şti’nin İcra Mahkemesi’ne başvurarak yetki itirazında bulunduğu ve Mahkemece, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takip yapıldığı ve ihtiyati haciz kararının alındığı mahkemenin yargı çevresi icra dairesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 50/1. maddesi gereğince para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK’nun 447/2. maddesi gözönüne alındığında aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanmak sureti ile belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir. Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. md.6), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. md. 10) ve ayrıca İİK.nun 50/1. md. uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
İİK.nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK.nun 7. maddesine göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerinde takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin yerleşim yerindeki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması o borçlu yönünden takibin kesinleşmesi hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HMK nun 7. maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz.
Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.01.2014 tarih ve 2013/12-476 esas 2014/5 karar sayılı kararında, ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK.nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nun 12.maddesinin, 6100 sayılı HMK’da karşılığı bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine, Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği sonucuna varılmıştır.
O halde mahkemece, yetkisi itirazının yukarıda belirtilen kurallar çerçevesinde incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ve ihtiyati haciz kararının alındığı mahkemenin yargı çevresi icra dairesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.