Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İİK’nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, yine İİK’nın 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2024/3295
KARAR NO: 2024/6351
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 05.03.2024
NUMARASI : 2024/193-2024/651
   Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun, sair iddialar ileri sürerek taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, davanın reddine,  davacı aleyhine ihale bedelinin %10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince  davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmaması ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizce; “…malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşü benimsenmiştir. Asıl olan malın gerçek değerinden ihale edilmesi olup, malın salt muhammen değerin üzerinde satılmış olması her zaman zarar unsurunun oluşmayacağı ve malın gerçek değerini bulduğu anlamında yorumlanamaz. Bu cümleden olmak üzere, kanun koyucu aksini murat etmiş olsaydı, muhammen değerin üzerindeki satışlarda ihalelerin feshedilemeyeceğini düzenlemiş olurdu. Hal böyle olunca, her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, önceki içtihatlarımıza uygun olacak şekilde değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ise de; Dairemizin yukarıda yazılı görüş değişikliği nedeniyle, şikayetçi borçlunun İcra mahkemesine başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü ve aşamalarda tekrar ettiği fesih iddialarının esası incelenerek hüküm kurulması”  gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozma üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince 05.03.2024 tarihli celsede bozma ilamına uyulduğu ve … borçlular  İstanbul 38. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/43 Esas sayılı dosyasında takibin iptalini talep etmiş, bu kararın istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılmasının, İİK’nun 363/4. maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği, davalıların temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, yine İİK’nın 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, İİK’nın 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK’nın 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK’nın 363/4. ve 364/3. maddeleri uyarınca istinaf-temyiz istemi satışı durduracaktır.
Somut olayda, takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçlulara 6 örnek icra emri gönderildiği,  İstanbul 38. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/43 Esas sayılı dosyasında borçluların, hesap kat ihtarının borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmediği, kat ihtarındaki istemi aşar şekilde takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptalini talep ettiği, talebin niteliği itibariyle İİK’nın 16-18. maddeleri kapsamında şikayet olduğu 16.02.2023 tarihinde karar verildiği ihale tarihinin 28.04.2022 tarihi olduğu, ihale tarihinde dosyada karar verilmediği dolayısıyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmekle İİK’nın 363/son maddesinin uygulama yeri olmadığından  ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
 O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçi borçluların İcra mahkemesine başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü ve aşamalarda tekrar ettiği diğer  fesih iddialarının esası incelenerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:
Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile Bursa  Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 05.03.2024 tarih ve 2024/193 E. – 2024/651 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Exit mobile version