Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

-İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. -İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak İcra Müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.

ÖZET       : 

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2022/13180
KARAR NO : 2023/5309
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 01/11/2022
NUMARASI : 2022/1668-2022/1787

   Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi-borçlu tarafından istemesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

     Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senedine özgü ilamsız takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın 300.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satılarak, davacının haline münasip alabileceği ev bedeli olarak belirlenen 300.000,00 TL’nin davacıya, kalan miktarın hak sahiplerine ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi-borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

     İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re’sen İİK’nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekir.

    Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için İcra Müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir.

     Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak İcra Müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.

       Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerine 08.07.2021-02.08.2022 tarihlerinde haciz konulduğu, şikayet tarihi dikkate alındığında meskeniyet şikayetinin konusunun 08.07.2021 tarihli hacze ilişkin olduğu, haciz tarihi itibariyle İİK’nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23.05.2022 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 01.11.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK’nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü açıktır.

         O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 01.11.2022 tarih ve 2022/1668 E., 2022/1787 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version