T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2021/10791
KARAR NO : 2021/11331
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2020/2391-2021/2208
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Deniz Kayabaşı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı alacaklı vekili, borçlu şirket aleyhine başlatılan takip uyarınca davalı üçüncü kişi Bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak davalı üçüncü kişi Bankanın haciz ihbarnamesine verdiği cevapta borçluyla imzalanan sözleşmeler nedeniyle rehin hakkı olduğunu belirterek, rehin hakkından sonra gelmek kaydıyla haciz uyguladığını bildirdiğini, davalı üçüncü kişi Bankanın istihkak iddiasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu öne sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkemece, istihkak iddiasının reddi davasının reddine karar verildiği ,davacı ile davalının istinaf yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince; icra mahkemesine açılan davanın İİK’nın 89/4. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı itirazda bulunulduğu iddiasına dayanan tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle davacı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine dair karar verildiği, kararın davacı alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33).
Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK’nin 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK’nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar.
İİK’nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK’nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK’nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK’nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı).
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
Somut olayda, borçlunun hesaplarında bulunan paraların haczi için davalı üçüncü kişi Bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından verilen cevapta, şube nezdinde bulunan borçluya ait hesap üzerine kendilerinin rehin, hapis ve takas mahsup haklarından sonra gelmek kaydı ile haciz şerhinin işlendiği bildirilmiş, bunun üzerine alacaklı tarafından temyize konu dava açılmıştır.
İcra Müdürlüğünce, Bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine Bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürülmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK’nin 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekir. Alacaklı vekili tarafından istihkak iddiasının reddi talebiyle açılan davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Davacı alacaklının temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 08/09/2021 tarih ve 2020/2391 E. – 2021/2208 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.