YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ – 2024/7448 – 2024/10433 E.K.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih iddialarının yanı sıra Satış Giderleri Tarifesine göre 8.03.2023 tarihine kadar yatırılması gereken satış avansının yatırılmadığını, buna göre süresinde yapılmış bir satış talebinden bahsedilemeyeceğini ve haczin düştüğünü ileri sürerek 29.02.2024 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği, İlk Derece Mahkemesince; eksik satış avansının yatırıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İİK’nın 106 maddesinin değişiklik öncesi haline göre süresinde satış talep edildiği ve satış avansının yatırıldığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Konuya ilişkin yasal düzenlemeler incelendiğinde;
7343 sayılı Yasanın 9. maddesi ile değişen 106/3 maddesinde; “Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.” düzenlemesi,
7343 sayılı Yasanın 33. maddesi ile eklenen geçici 18/2.1 maddesinde; “Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra haczedilen mallar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 87, 106 ve 110 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur” düzenlemesi,
Aynı maddenin 3. fıkrasında “106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hâllerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır” düzenlemesi,
7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değişik İcra ve İflâs Kanunu’nun 106’ncı maddesi gereğince çıkarılan ve 08.03.2022 tarihli ve 31772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Satış Gideleri Tarifesi’nin “Geçiş hükümleri” kenar başlıklı Geçici 1’inci maddesinde;
“(1) Bu Tarife hükümleri;
(a)Bakanlıkça resmî internet sitesinden elektronik satış uygulamasına geçileceği duyurulan il veya ilçelerde belirlenen tarihten sonra haczedilecek mallar hakkında,
b) Ülke genelinde ise, İcra ve İflâs Kanunu Uyarınca Elektronik Ortamda Yapılacak Satışların Usulü Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yılın sonunda haczedilecek mallar hakkında, uygulanır.
(2) Bu Tarife hükümleri elektronik satış uygulamasına henüz geçilmeyen il veya ilçelerde uygulanmaz. Bu kapsamda bulunan mahallerdeki haczedilen mallarla ilgili tahsil edilmesi gereken giderler hakkında 2004 sayılı Kanunun 24.11.2021 tarihli ve 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan değişikliklerden önceki hükümleri ve ilga edilen hükümleri uygulanır.” düzenlemesi,
Aynı tarifenin 9. maddesinde ise “(1) Satış giderinin belirlenmesinde, satış talebinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır. Bu Tarifenin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklıdır” düzenlemesi yer almaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, elektronik satış uygulamasına geçiş tarihinden sonra haczedilen mallar yönünden satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının Tarife hükümleri doğrultusunda peşin olarak yatırılması zorunluluğu bulunmakta olup, geçiş tarihinden önce haczedilen mallarla ilgili tarife hükümlerinin uygulanması ve satış giderlerinin peşin olarak yatırılması zorunluluğu bulunmamakta ise de, tarifenin yürürlüğe girdiği 08.03.2022 tarihinden önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı haller ile 8.03.2022 tarihinden sonra satış talep edilmesine rağmen elektronik satış uygulamasına geçilmemiş olması nedeniyle Tarife’ye bağlı kalınmaksızın takdir edilen veya alacaklı tarafından Tarife’de belirlenen miktarın altında yatırılan giderlerin 08.03.2023 tarihine kadar yatırılmasının veya tamamlanmasının zorunlu olduğu, İİK’nın Geçici Madde 18/3 fıkrasındaki bu sürenin kanun koyucu tarafından belirlenen kesin nitelikteki sürelerden olduğu, giderlerin tamamlanması yönünde alacaklıya süre verileceğine ve muhtıra çıkartılacağına ilişkin bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, yasa ile belirlenen bu sürede giderlerin tamamlanmaması halinde satış talebinin vaki olmamış sayılacağı, yine tarifenin yürürlük tarihinden önce haciz konulmuş olmasına rağmen satış isteme süresi geçmeyen ve henüz satış talep edilmeyen mahcuzlar yönünden de yasal değişikliklik hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçluya ait 1985 ada 3 parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölüme 13.10.2021 tarihinde haciz konulduğu ve alacaklı tarafından 17.05.2022 tarihinde satış talep edilerek 05.07.2022 tarihinde 1.500,00 TL satış avansının yatırıldığı, 7343 sayılı Yasa ile ilgili maddelerde yapılan değişikliklerin Adalet Bakanlığı’nın resmi sitesinden yapılan duyuruya göre İstanbul il ve ilçelerinde 01.11.2022 tarihi itibariyle ilanı yapılacak artırmalar hakkında uygulanacağının belirlendiği, buna göre haciz tarihi itibariyle tarife hükümleri uygulanmayacağından alacaklı tarafından tarifede belirlenen giderleri peşin olarak yatırılması zorunlu değil ise de, İİK’nın Geçici Madde 18/3 uyarınca Tarife’nin yürürlük tarihi olan 8.03.2022 tarihinden itibaren bir yıl içinde (08.03.2023 tarihine kadar) Tarife’de belirlenen miktarın altında kalan satış avansının tamamlanmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır.
O halde, İlk Derece Mahkemesince; anılan tüm yasal düzenlemeler ve özellikle İİK’nın Geçici Madde 18/3 hükmü dikkate alınarak satış avansının süresinde tamamlanmadığına ilişkin fesih nedeni incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal dayanağı ve gerekçesi gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2.10.2024 tarih ve 2024/2314 Esas 2024/2603 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 6.06.2024 tarih ve 2024/162 Esas 2024/450 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.