Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İİK'nun 24. maddesine göre, taşınır teslimine ilişkin ilam vekil tarafından takip ediliyorsa icrada vekalet ücreti maktu olarak takdir edilir. Ancak taşınır malın aynen teslimi mümkün olmadığından taşınır malın değeri İİK'nun 24. maddesi uyarınca icra müdürü tarafından belirlenmiş ise vekalet ücreti tespit edilen değer üzerinden nisbi olarak takdir edilir. Bu durumda takdir edilen vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacaktır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2018/7879
KARAR NO : 2019/11328

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10/05/2017
NUMARASI : 2017/182-2017/742

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu icra mahkemesi’ne başvurusunda; İİK’nın 24. maddesi kapsamında takip konusu menkullerin aynen teslimi yoluyla, ilama dayalı olan tutarında infaz edildiğini, ancak maktu harç ve vekalet ücreti yerine nispi harç ve vekalet ücreti için muhtıra gönderildiğini muhtıranın ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir. Tarafların istinaf başvurusu üzerine davalı yan lehine 3/4 oranı üzerinden icra vekalet ücreti ile %2,27 oranında tahsil harcının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir.
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu aleyhine başlatılan, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi ilamına dayalı taşınır teslimine ilişkin takipte; menkul mal teslimi yönünden borçluya örnek-2 icra emri, yargılama giderleri yönünden ise örnek 4-5 icra emrinin 02/08/2016 tarihinde tebliği üzerine, borçlu vekili tarafından ilamda belirtilen nama yazılı pay senetleri 09/08/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde tam olarak icra dairesine teslim edilmiştir. Alacaklı vekilinin talebiyle 05.09.2016 tarihinde güncel dosya borcu hesaplanıp 29.09.2016 tarihli muhtıra düzenlenmiş, buna göre nispi olarak hesaplanan 188.392,75 TL harç ve 106.605 TL vekalet ücretinin ödenmesi istenmiştir. Borçlu ise; maktu harç ve vekalet ücreti yerine nispi harç ve vekalet ücreti hesaplandığı gerekçesi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, borçlunun istinaf taleplerinin reddi ile alacaklının taleplerinin kısmen kabul kısmen reddi, buna göre de, alacaklının icra vekalet ücretinin ¾ oranı üzerinden ödenmesi ile tahsil harcının %2.27 oranında hesaplanmasının gerektiği yönünde karar verilmiştir,

Somut olayda uyuşmazlık; menkul mal teslimine ilişkin icra takibinde, vekalet ücretiyle harcın maktu olarak mı yoksa nispi olarak mı hesaplanacağı hususu oluşturmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunun 19. Maddesinde; menkullerin teslimi başlığı ile; “bir menkulün teslimine dair icra takiplerinde tahsil harcı menkulün ilamda veya takip talebinde gösterilen değeri bu yoksa takdir edilecek değer üzerinden hesaplanır” düzenlemesi ile Harçlar Kanunu’nun eki olan 1 sayılı tarife ‘nin icra ve iflas harçlarını düzenleyen B-1-3-g maddesinde menkul tesliminde icra tahsil harcı oranları tespit edilmiştir. İlgili hüküm gereğince nispi harç alınması yasanın amir hükmü olduğundan bu yönden temyiz itirazları yerinde değilse de; dayanak ilamda “Davacı Hüseyin Yazıcı bakımından 3250 adet ve 32.250 TL bedelli davacı Bayram Yazıcı’ya ait 2600 adet 26.000 TL bedelli davacı Lemar Yapı ve Turzm. Aş ‘ye ait 408.200 adet 4.082.000 TL bedelli nama yazılı pay senetlerinin davalı tarafından TTK nun 487 maddesine uygun olarak düzenlenip bastırılarak davacılara hisseleri oranında ayrı ayrı teslimine” şeklinde nama yazılı pay senetlerinin alacaklıya teslimi yönünden hüküm kurulduğu, borçluya gönderilen ör-2 icra emrinde de, yine nama yazılı pay senetlerinin alacaklıya teslimi yönünden talepte bulunulduğu görülmüştür. Borçluya icra emrinin 02/08/2016 tarihinde tebliğinden sonra, 09/08/2016 tarihinde menkul nama yazılı pay senetlerinin ilgili alacaklı vekiline, tutanak ile aynen teslim edilmiştir.
İİK’nun 24. maddesine göre, taşınır teslimine ilişkin ilam vekil tarafından takip ediliyorsa icrada vekalet ücreti maktu olarak takdir edilir. Ancak taşınır malın aynen teslimi mümkün olmadığından taşınır malın değeri İİK’nun 24. maddesi uyarınca icra müdürü tarafından belirlenmiş ise vekalet ücreti tespit edilen değer üzerinden nisbi olarak takdir edilir. Bu durumda takdir edilen vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacaktır. Borçluya icra emrinin tebliğinden sonra aynen menkul teslimi gerçekleşmekle icra vekalet ücreti maktu olarak hesaplanacağından, borçluya gönderilmiş olan muhtıranın vekalet ücretinin buna ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kaldı ki; İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi,26/5/2016 tarih, 2015/1259 Esas – 2016/401 K.sayılı dayanak ilamda, alacaklı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının da, bu doğrultuda değerlendirilmiş olması gerekmektedir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 10/5/2017 tarih, 2017/182 Esas ve 2017/742 K.sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin, 14/11/2016 tarih, 2016/1166 Esas ve 2016/869 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 27/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version