İİK’nun 36. maddesi gereğince; ilâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay’dan karar alınmak üzere İcra Müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
Somut olayda, ilam temyiz edilmeden önce takibe başlanmış ve ihtiyati haciz kararına dayanılarak borçluya ait üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar araçlar ile taşınmazlar üzerine haciz konulmuştur. Daha sonra şikayetçi-borçlu tarafından karar temyiz edilmiş tehiri icra kararı alınması ve takibin durdurulması amacıyla dosya borcu ve faizi kadar teminat mektubu ibraz edilerek, mehil belgesi alınmıştır, Şikayetçi-borçlu vekili İcra Mahkemesi’nden hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece, davacı yönünden takip konusu alacak için yeterli teminat sunulduğu gerekçesiyle talebin kabulüne, tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Haciz işlemleri yapıldıktan sonra borçlu tarafından teminat mektubu sunulması üzerine Müdürlük’çe 31.01.2014 tarihinde 90 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekili bu tarihten sonra hacizlerin fekkini talep etmiştir. İİK’nun 36. maddesine dayanılarak mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz.
Mahkemece, bu nedenle şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. ve İİK’ nun 366. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. HD. 10.06.2014 T. E: 12456, K: 11988