Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İİK’nun 53/1. maddesi uyarınca borçlunun ölümü ile birlikte (3) günlük sürenin bitiminden itibaren başlayacak olan TMK’nun 606. maddesinde yazılı süre geçmeden mirasçılar aleyhine takip yapılması da mümkün değildir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2016/12569
KARAR NO: 2016/15028
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/09/2015
NUMARASI : 2015/701-2015/802
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, borçlu mirasçısının, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; murisin terekesinin, resmi defter tutulması yolu ile tespitini talep ettiğini, resmi defter tutulması devam ettiği sürece icra takibi yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Yalnız gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. Taraf ehliyeti, kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tâbidir.
HMK.nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4.fıkrasında da; “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir.
Buna göre, alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi  hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK.nun 124/3-4.maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesi mümkündür.
Somut olayda, alacaklının, HMK.nun 124. maddesine uygun olarak mirasçıyı ek takip talebi ile takibe dahil etme talebi olmaksızın, icra müdürlüğünce mirasçı aleyhine ödeme emri çıkarıldığı ve bu ödeme emri tebliği üzerine mirasçının şikayette bulunduğu görülmektedir. Mirasçı hakkında takip talebinde bulunulmadan  ödeme emri çıkarılamaz. Bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Kaldı ki, İİK’nun 53/1. maddesi uyarınca borçlunun ölümü ile birlikte (3) günlük sürenin bitiminden itibaren başlayacak olan TMK’nun 606. maddesinde yazılı süre geçmeden mirasçılar aleyhine takip yapılması da mümkün değildir.
Alacaklının talebi üzerine, mirasçının ek takip talebi ile takibe dahil edilerek hakkında ödeme emri çıkarılması durumunda, şikayetçinin TMK’nun 625. maddesine dayalı şikayetlerini ileri sürmesi her zaman mümkündür.
O halde, mahkemece; ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Şikayetçinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re’sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Exit mobile version