Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İlamda İştirak Nafakasının Başlangıç Tarihinin Belirtilmemesi

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/12043
KARAR NO : 2016/13129

Y A R G I T A Y İ L A M I

***************************** ******** ** **** ***** ****************** ********************* **************************** ****** ***** ************** ******* ****************** Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR
Borçlu vekili ilamda nafakanın başlangıç tarihinin belirtilmediğini, nafakanın karar tarihinden önce başlatıldığını gösteren ara kararın da bulunmadığını, bu nedenle karar tarihinden itibaren nafaka talep edilebileceğini açıklayarak icra takibinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece kural olarak ilam hükümlerinin dava tarihi itibariyle geriye yürüyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 08.10.1997 tarih 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar sayılı kararı).
Somut olayda; icra takibinin dayanağı Çerkezköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2014/19 Esas ve 2015/864 Karar sayılı 30.06.2015 tarihli ilamında tarafların daha önce boşandıkları, çocukların velayetinin verildiği, anne tarafından iştirak nafakası talebiyle açılan dava sonunda Mahkemece “Davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocukların her biri için aylık 750,00TL iştirak nafakasının aydan aya davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verildiği, icra emrinde dava tarihinden itibaren nafaka talep edildiği anlaşılmaktadır. Takibe konu ilamda iştirak nafakasının başlangıç tarihi hakkında açıkça bir hüküm bulunmadığı için karar tarihinden itibaren nafaka talep edilebilir. Mahkemece, iştirak nafakasının dava tarihinden talep edilebileceğin kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version