12. Hukuk Dairesi2015 ve Öncesi YıllarFaiz

İlamın taraflarının tacir olması ve alacağın ticari işten kaynaklanması nedeniyle olayda 3095 sayılı Yasanın 2/3 maddesinin uygulanması gerekir. Bu durumda, faizin reeskont oranına göre istenilmesi mümkündür.

12. Hukuk Dairesi         2006/24580 E.  ,  2007/2544 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Fatih İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2006
NUMARASI : 2006/940-1554

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibi İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.03.2006 tarih 2005/592 E, 2006/128 K. sayılı ilamı ile hükmedilen 4.076,60 Euro’nun davalı …AŞ’den tahsiline ilişkin olup, alacaklı takipte 4.076,60 Euro asıl alacağın yanında 408,22 YTL işlemiş faizi ile takip tarihinden itibaren %27.3 oranında en yüksek mevduat faizini talep etmiştir.
Borçlu vekili alacaklının Euro cinsinden alacağını takip tarihindeki kurdan YTL’ye çevirdiğini, bu durumda takibe kadar işleyen faizin Euro cinsinden mevduata uygulanan yabancı para faizi olması gerektiğini, ayrıca ilamda faize hükmedilmediğinden takip sonrası dönem içinde yasal faiz uygulanabileceğini bildirerek takibe itiraz etmiştir. BK’nun 83.maddesine göre, alacaklı BK’nun 83/son maddesi gereğince tahsil tarihindeki kur üzerinden paranın tahsilini istemez ise, bu durumda alacaklı işlemiş faizin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Ayrıca, takip tarihinden tahsil tarihine kadar da işleyecek faizin değişen reeskont faiz oranlarına göre aşamalı olarak uygulanması zorunludur (3095 sayılı Kanun’un 4489 sayılı Kanun’la değişik 2.md).
Takipte alacaklı BK’nun 83 ve TTK’nun 623. maddeleri uyarınca seçimlik hakkını kullanarak fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz uygulanmalıdır. Bir başka ifade ile her iki halde de işlemiş faiz (vadeden takibe kadar) 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre istenebilecekken BK’nun 83 ve TTK’nun 623.maddelerindeki seçimlik hakkının kullanılıp kullanılmaması durumuna göre işleyecek faizin, avans (3095 sayılı Kanun’un 2.maddesi koşullarında) veya 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre hesabı gerekecektir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde alacaklı takibinde alacağının tahsil tarihindeki kur hesabından tahsilini istemediğine göre vade tarihinden (somut olayda karar tarihinde) alacağını YTL cinsinden talep ettiği takip tarihine kadar, yukarıda belirtildiği şekilde yabancı para faizi, takip tarihinden sonrası için ilamda faize hükmedilmediğinden alacak karar tarihinde muaccel hale gelir. Bu nedenle bu tarihten itibaren faiz talep edilmesi mümkündür (HGK’nun 04.07.2001 tarih 2001/2-565, HGK’nun 05.04.2000 tarih 2000/12-739 E, 2000/746 K. sayılı kararı). İlamın taraflarının tacir olması ve alacağın ticari işten kaynaklanması nedeniyle olayda 3095 sayılı Yasanın 2/3 maddesinin uygulanması gerekir. Bu durumda, faizin reeskont oranına göre istenilmesi mümkün olup, mahkemece işlemiş ve işleyecek faizin bu kurallara göre ve gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu