T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2018/2300
KARAR NO: 2018/5970
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/08/2015
NUMARASI : 2015/615-2015/740
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı ilamda nafakanın arttrılmasına dair bir hüküm olmamasına rağmen, takipte 2013, 2014, 2015 yılı işlemiş nafakaların ve devam eden nafakanın arttrılmış miktar üzerinden talep edildiğini, artışın ve arttırılmış miktar üzerinden işlemiş faizlerin ve işleyecek nafaka miktarının ilama aykırı olması nedeniyle takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece dayanak ilama konu boşanma davasında sunulan boşanma protokolünde artış hükmünün bulunduğu, bu protokolün mahkemece onaylandığı gerekçesiyle protokol kapsamında nafakanın arttırılmış miktardan talep edilebileceğinden şikayetin reddine karar verilmesi üzerine ;hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 06.02.2013 tarih 2012/12-603 Esas, 2013/211 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere “İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur.” İcra Mahkemesi, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12-517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12-92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12-124, K: 2010/110 sayılı ilamları)
Somut olayda; takip dayanağı boşanma ilamında ”dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kesinleşmeden sonra iştirak nafakası olarak devam etmek üzere müşterek çocuk için aylık 1400,00 TL nafaka takdirine ”karar verilmiş, takipte ise 2012 Nisan ayından itibaren aylık 1400,00 TL üzerinden, 2013 yılı nafakasının aylık 1540,00 TL’den, 2014 yılı nafakasının 1694,00 TL ‘den, Haziran 2015 yılı ve devam eden aylar nafakasının ise aylık 1863,00 TL üzerinden talep edildiği görülmektedir.
Takip konusu ilama konu anlaşmalı boşanma davasında tarafların sundukları boşanma protokolünün 8.bendinde müşterek çocuk için aylık 1400 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 9. bendinde ise iştirak nafakasının her yıl % 10 arttırılacağının kararlaştırıldığı, maddi manevi tazminat, yoksulluk nafakası taleplerinin olmadığı, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek baba ile şahsi ilişki günlerinin belirlendiği görülmekte ise de; protokolde belirtilen nafakanın artış hükmü dışındaki tüm hususların hükme bağlandığı, nafaka artış hükmünün ise ilamın hüküm bölümüne yazılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda ilamların aynen infaz edileceği, İcra Mahkemesi’nin ilamın hüküm fıkrasını yorum yoluyla değiştiremeyeceği,ilamın hüküm kısmında müşterek çocuk için aylık 1400,00 TL nafakaya hükmedildiği, protoldeki artış hükmünün ilama bağlanmadığı, protokolün hüküm fıkrasına göre sınırlandırıldığı, hüküm bölümüyle sınırlı olarak infaz yapılacağından %10 artış oranı uygulanarak bulunan aylık nafaka miktarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekir.
O halde Mahkemece, aylık 1400,00 TL üzerinde nafaka talep edilebileceği kabulü ile %10 artış hükmüne göre ile istenilen asıl alacak ve fer’ileri yönünden icra emrinin iptali ve devam eden aylar nafakasının da 1400,00 TL olarak talep edilebileceğinden bu miktar üzerindeki kısmın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.