Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. - Hüküm kısmında müştereken müteselsilen ibaresine yer verilmemesi halinde, davalıların eşit oranda sorumlu olacakları.

İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- İlamın incelenmesinde gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı; iki davalının bulunduğu ve alacaklı lehine hüküm altına alınan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline hükmedildiği, davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediği, icra emrinde ise; tüm alacakların her iki davalıdan müteselsilen tahsilinin talep edildiği görüldüğünde borçlular ilamda hüküm altına alınan borçtan yarı yarıya sorumlu olacaklarından, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda müştereken ve müteselsilen sorumluluğa ilişkin açıklamaya yer verilmediği halde, 1/2 sorumluluk gözardı edilerek borcun tamamından sorumlu olunacak şekilde takip yapıldığını, icra takibinin iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, İş Kanunu anlamında işçiye karşı doğan yükümlülüklerde alt işverenin esas işverenle birlikte sorumlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (….urulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 ….; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 ….; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 …. sayılı ilamları).

Somut olayda; takip dayanağı … 2. İş Mahkemesi’nin 27.03.2014 tarih ve 2012/82 Esas, 2014/162 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; iki davalının bulunduğu ve alacaklı lehine hüküm altına alınan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline hükmedildiği, davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediği, icra emrinde ise; tüm alacakların her iki davalıdan müteselsilen tahsilinin talep edildiği görülmektedir.

Bu durumda, borçlular ilamda hüküm altına alınan borçtan yarı yarıya sorumlu olacaklarından, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 31.05.2017 T. E:2015/8325, K:8063

Exit mobile version