Son Eklenenler
-
Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği-
-
Aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil ettiği
-
Takip konusu olan ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir.
-
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun Gereğince Mahkemelerce Hükmedilen Bedel, Tazminat, Vekalet ücreti ve Yargılama giderleri için Takip Açılmadan Önce İdareye Başvuru Yapılması Gerektiği
-
Men’i müdahale tahliye ve teslimi de kapsayacağından alacaklılar vekilinin teslim talebi ilama uygundur.Teslime konu yerde borçluya ait olup kal talebi reddedilen yapının olması kesinleşen ilamın borçlunun ilamda hüküm altına alınan bölümün tamamından tahliyesi suretiyle infazına engel olmaz.
-
«El atmanın önlenmesi»nin tahliye ve teslimi de içerdiği, buna karşın taşınmazların boşaltılarak tesliminin, kal’i (yıkımı) gerektirmediğini
-
Uyuşmazlık, icranın geri bırakılması talebi ve ilam niteliğinde olmayan sözleşmeye dayalı takibin iptali talebine ilişkindir…
-
Ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona eren borçlu şirketin ihyasına karar verilerek yeniden sicile tescilinin sağlanması halinde, ihya kararının etkisini geçmişe yönelik olarak da doğuracağı ve takipte yapılan işlemlerin de geçerli hale geleceği
-
Dosyada zamanaşımını kesen son işlem tarihinden itibaren dava tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden, bonoya dayalı takipte üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği- Takip açıldıktan sonra, banka tarafından alacağın varlık şirketine devredilmesiyle zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunun kabul edilemeyeceği
-
Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği