2021 YılıBAM İstanbul 20. Hukuk DairesiHarçİcra Harç, Vergi ve Giderlerİtirazın İptaliİtirazın Kaldırılması

İlamsız Takipte Peşin harcın iadesi yönündeki yasal düzenlemenin güttüğü amacın alacaklının takibin devamını sağlayıcı nitelikte dava açmak mecburiyetinde bırakılması olduğu, aksi yöndeki kabulün borçlunun itiraz ettiği ilamsız takiplerde alacaklının peşin harcın kendisine iadesini sağlamasına neden olacağı ki bu halde takip sonlanmadan takip dosyasının harçsız kalacağı sonucunu doğuracağı, dolayısı ile takibin devamını sağlar nitelikte alacaklının mahkemeye müracaat bulunmadığı gözetildiğinde Harçlar Kanununun 29/3. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı görülmüştür.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1083
KARAR NO : 2021/668

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : 2018/1115 Esas 2020/130 Karar

DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2021

Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK’nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesinin 2018/489 E. numaralı dosyası ile borçlu T………. A.Ş. hakkında müvekkilin gayrimenkulunde 3. Şahıs olarak borçlu adına Şekerbanka ödenen bedelin istirdatı amacıyla ilamsız takip yapıldığını, takibe borcumuz yoktur şeklinde itiraz ettiğinde takip durduğunu, takibin devamının mümkün olmadığından harcın iadesinin talep edildiğini, müdürlükçe talebin reddedildiğini, müdürlük kararının yasal olmadığını, ilama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin harç kendisine iade edileceğini, şikayete konu memur kararının kaldırılarak harcın taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: “…İncelenen takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı , davalı borçlu tarafından itiraz ederek takibin durdurulduğu, takip durması üzerine alacaklı davacı tarafından icra müdürlüğünden harcın iadesinin talep edildiği, talebin reddedilmesi üzerine 20/12/2018 tarihinde müdürlük kararının kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/283 E. Sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabında açılan davanın itirazın iptali davası değil alacak davası olduğunu bildirilmesi üzerine davacı vekiline harcın iadesi için itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açıp açmadı hususunda çıkartılan muhtıraya itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açmadıklarını, İstanbul 1 Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açtıklarını bildikleri görüldü,
492 sayılı Harçlar Kanunu Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir. Hükmü bulunmaktadır.
Yasa hükmünden anlaşılacağı üzere alacaklı tarafından mahkemeye müracaata mecbur kalırsa iade olunabileceği veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilebileceği belirtilmektedir.
İcra müdürlüğü alacaklı tarafın mahkemeye müracaata mecbur kalıp kalmadığını bilmesi yada değerlendirmesi mümkün olmadığını, yasa hükmünde itiraz üzerine durdurulan ilamsız icra takiplerinde icra müdürlüğünün peşin harcı iade edeceğine dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine” karar verilmiştir.
Kanun maddesinin incelenmesinde ilama dayanmayan takiplerde alacaklı Mahkemeye müracaata mecbur kalırsa peşin alınan harç kendisine iade olunur veya alacaklının isteği üzerine Mahkeme harçlarına mahsup edilir şeklinde düzenlenmiştir.
Kanunun buradaki amacı bir şekilde duran icra takibinin devamını sağlamak üzere alacaklıya dava açmak zorunda kaldığında harcın iade edileceği ya da mahsup edilmek üzere seçimlik bir hak verildiği anlaşılmıştır.
Duran icra takibinin devamını iki şekilde sağlanabileceği yasalarda düzenlenmiştir. Bunlar, itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davalarıdır. Bu iki dava haricinde duran takibin devamının sağlanması mümkün değildir.
Şikayetçi vekiline bu iki davadan herhangi birini açıp açmadığı sorulduğunda iki davadan herhangi birinin açılmadığını, bunun yerine alacak davası açıldığını bildirmiş olduğu, alacak davası neticesinde duran icra takibini devam ettirme mümkün olmadığından yasanın aradığı şartların şikayetçi tarafça yeine getirilmediği anlaşıldığından davacı tarafın harç iadesine ilişkin şikayetinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” şeklinde açıklanan gerekçeleriyle;
Şikayetin REDDİNE,” karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alacaklı borçlu hakkında icra dairesine yaptığı genel haciz yoluyla ilamsız takibe, borçlunun kanuni süresi içinde itiraz edip takibi durdurması üzerine ‘itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali davası açmaz ise bu süre geçtikten sonra( İİK mad.67/ıv ) alacağın dayandığı temel borç ilişkisinin bağlı olduğu zamanaşımı süresi içinde tahsil davası açabilir. Bu davada da davacı icra dairesinde takipte bulunurken yatırmış olduğu binde beş peşin harcı bu davaya mahsup edebilir(Harçlar Kanunu 29/ııı )veya harcın iadesini talep edebilir. Sayın mahkemece İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıklaı davanın alacağın tahsili davası olduğunun itirazın iptali olmadığının anlaşıldığı, bu sebeple itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açılıp açılmadığının bildirilmesinin istendiğini, alacaklının itirazın iptali veya alacağın tahsili açmasının kendisine tanınmış bir hak olduğunu, alacaklı bu tercihini her iki şekilden biri ile de kullanabileceğini, itirazın iptali, itirazın kaldırılması veya alacağın tahsilini talep etmek İİK 67 kapsamında alacaklıya tanınmış bir hak olmakla harcın iadesini engelleyen bir foksiyonu olmadığını, ilamsız icra takibine itiraz sebebiyle açmak zorunda oldukları alacağın tahsili davasında yeniden ve mahsup edilmeksizin harç yatırılması sebebiyle, İİK 67 . maddesi nin hükmü gereğince alacağın tahsilinde seçimlik haklarının mevcut olması karşısında İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesinde yapılan takibe itiraz sonucu takip durmuş olmakla, dava açma mecburiyetinde kaldıkları ve delilleri ile ispatlanmış olmakla Harçlar Kanunu 29/3 maddesi gereğince yatırdıkları peşin harcın taraflarına aidesine hüküm kurulması gerekirken reddi sebebiyle meydana gelen haksızlığın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; 492 sayılı Harçlar Kanununun “İlamsız takiplerde peşin harç” başlıklı 29. maddesi, “İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır. Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur. İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, alacaklının takibe başlarken yasanın aradığı oranda peşin harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu; alacaklının İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açtığı, icra müdürlüğüne başvurarak icra dairesine başvurulurken yatırılan peşin harcın iadesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddi kararının şikayeti üzerine ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Madde metninde mahkemeye müracaat edilmesi şartı bulunmayıp, mahkemeye başvurulmayacak olsa bile mahkemeye müracaata mecbur kalma, harcın iadesi şartı olarak öngörülmüştür. Somut olayda takip İİK 68. Maddesi kapsamında bir belgeye dayandırılmamış olup, alacaklının itirazın kaldırılması yoluna başvurması halinde olumlu sonuç alınamayacağı, genel yetkili mahkemede itirazın iptali davasının açılmasının zorunlu olduğu, takibin devam ettiği ve henüz sonlanmadığı, davacı tarafından alacak davası açıldığı belirtilmiş ise de, açılan davanın takibin devamını sağlayıcı nitelikte dava olmadığı, peşin harcın iadesi yönündeki yasal düzenlemenin güttüğü amacın alacaklının takibin devamını sağlayıcı nitelikte dava açmak mecburiyetinde bırakılması olduğu, aksi yöndeki kabulün borçlunun itiraz ettiği ilamsız takiplerde alacaklının peşin harcın kendisine iadesini sağlamasına neden olacağı ki bu halde takip sonlanmadan takip dosyasının harçsız kalacağı sonucunu doğuracağı, dolayısı ile takibin devamını sağlar nitelikte alacaklının mahkemeye müracaat bulunmadığı gözetildiğinde Harçlar Kanununun 29/3. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı görülmüştür.
HMK.’nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.’nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı dikkate alınarak, Dairemizce yapılan değerlendirmeye göre tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosya kapsamı, delil durumu, İSTANBUL ANADOLU 12. İCRA HUKUK MAHKEMESİ 2018/1115 Esas 2020/130 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubuna, bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, H.M.K’nun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.03/03/2021

Related Articles

Back to top button