Taraflar arasındaki ipotek limitini aşan alacak kısmı yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emrinin iptali istemi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı borçlunun şikayetinin kabulü ile davacı borçlu hakkındaki takibin ipotek limiti olan 500.000,00 TL yi aşan miktar yönünden iptaline, takibin ana para, faiz, bsmv ve masraf dahil tüm takip giderleri dahil olmak üzere ipotek limiti olan 500.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra takibinin ipotek limiti olan 500.000,00 TL’yi aşan miktar yönünden iptaline, takibin şikayetçi yönünden ana para, faiz, bsmv ve masraf dahil olmak üzere ipotek limiti olan 500.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Ş. Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğini, müvekkilinin 250.000,00 TL için kefil olmasına rağmen ipotek belgesinde 500.000,00TL limit yazıldığını, İcra ve İflas Yasasının 150/ı maddesine göre icra emri gönderme hakkının bulunmadığını, icra takibi öncesi müvekkiline ayrıntılı ihtarname gönderilmediğini, Asliye Ticaret Mahkemesine açtıkları ipoteğin iptali davasının bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, icra takibinden sonra faiz istenemeyeceğini belirterek icra emrinin iptalini ve tazminat istemiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince icra takibinde davacı borçluya örnek 6 numaralı icra emri tebliğ edildiği, mahkemece yargısal denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli söz konusu rapora itibar edilerek ticari kredi niteliğinde olduğu kabul edilen kredi sözlemesine göre ipotek limiti toplam alacağın altında olduğu için alacaklı tarafından takip konusu ipotek üst sınır ipoteği olduğu için ipotek limiti olan 500.000,00 TL ipotek limiti ile sınırlı takip yapılabileceği, alacaklının bunun üzerinde takip yaptığı, aşkın bir talepte bulunulduğu anlaşılmış olup, davacı borçlunun şikayetinin kabulü ile davacı borçlu hakkındaki takibin ipotek limiti olan 500.000,00 TL yi aşan miktar yönünden iptaline, takibin ana para, faiz, bsmv ve masraf dahil tüm takip giderleri dahil olmak üzere ipotek limiti olan 500.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiğini, İcra ve İflas Yasasının 150/ı maddesine göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabileceklerini, takip talebinde ve icra emrinde davacının ipotek limitinin 500.000,00TL olduğunun belirtildiğini, dava devam ederken davacının borcunu haricen ödemesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını, bunu mahkemeye bildirmelerine rağmen şikayetin kabulüne karar verildiğini, müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve müvekkili lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde ipotek borcunun şikayet yargılaması devam ederken ödenmiş olması şikayeti konusuz bırakmayacağından davanın esası incelenmiş; davalı alacaklı banka vekilinin cevap ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirttiği gibi şikayetçi taşınmaz malikinin 2 adet bağımsız bölümünün ipotek limiti 500.000,00 TL’olup doğmuş ve doğacak borç için kurulmuş bu ipotek limit-üst sınır ipoteği olup takip öncesi kat ihtarı şikayetçiye tebliğ edilmekle İcra ve İflas Yasasının 150/ı maddesine göre kaldığını, bunu mahkemeye bildirmelerine rağmen şikayetin kabulüne karar verildiğini, müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve müvekkili lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinin tekrarlayarak istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipotek limitini aşan alacak kısmı yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emrinin iptali istemi şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu, 149. ve 150. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 17.01.2023 T. E: 2022/7454, K: 250