12. Hukuk Dairesi2023 Yılıİpoteğin Kaldırılması (İİK.153)

İpotek veren üçüncü kişi hakkında takip- Muacceliyet ihtarı- Asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri üçüncü kişilere ihtarnameye ilişkin tebligatın yapılması- Süresiz şikayet-

İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK.’nin 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK.’nin 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği- İİK’nın 150/ı ve 68/b maddelerine göre, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK.’nin 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği, bu hususun kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olduğu, İİK.’nin 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re’sen nazara alınması gerektiği-

I. DAVA

Şikayetçi borçlular vekili isteminde; tarafları aleyhine başlatılan takip kapsamında gönderilen icra emri tebligatının üzerinde “T. E. ve diğerleri vekili Av. O. G.” ve “Bu zarfta 6 örnek icra emri vardır.” ibaresine yer verildiğini, dayanak belgelerin tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatta ilgili kısmın “T. E. ve diğerleri vekili Av. O. G.” olarak doldurulmasının takibin yöneltildiği kişileri, kimin borcun ne kadarından mesul olup kimin ne kadarla sınırlı sorumlu olduğunun anlaşılmasını imkansız hale getirdiğini, tebligatların ayrı ayrı ve asillere gönderilmesi gerektiğini, tebligatta yer alan diğerleri ibaresinden ne anlaşıldığı belli olmadığını, asıl borçlunun da bu kavrama dahil olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğini, ipotek kayıtsız şartsız ödeme içermediğinden İİK’nın 150. maddesine göre ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini bildirerek şikayetçilere icra emri gönderilmesine ilişkin memur işleminin kaldırılmasına, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Karşı taraf alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlu şirket ve ipotek verenlere hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilerek takibe başlandığını, şikayetçiler vekili tarafından vekaletname sunulması üzerine icra emrinin adı geçen vekile tebliğ edildiğini, tebligat zarfına ilişkin itirazların anlaşılmaz ve hukuki temelden yoksun olduğunu, müvekkili bankanın İİK’nın 150/ı maddesine göre kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran taraf olduğundan, ibraz edilen ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi İİK’nın 149 maddesi gereğince icra emri gönderilmesinin usule uygun olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin davacılara tebliğ edildiğini bildirerek şikayetin reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılardan N. B. ve E. E.’e çıkartılan hesap kat ihtarnamelerinin bila tebliğ iade geldiği, N. B.’a daha sonra çıkartılan davetiyenin ise isim belirtilmeksizin daire 15’deki bayana sorulmak ve haber verilmek suretiyle usulsüz tebliğ edildiği, M. Tesisat ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne çıkartılan tebliğin ise usulsüz (tebliğ alan kişinin sıfatı ve şirket yetkilisinin dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın) tebliğ edildiği anlaşıldığından adı geçenler yönünden icra emirlerinin iptaline, T. E.’e çıkartılan ikinci tebliğin ise 20.12.2020’de usulüne uygun tebliğ edildiğinden bu davacı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiğinin anlaşıldığı, dayanak belgelerin eklenmediğine dair şikayetin icra emrinin iptaline karar verilen davacılar yönünden konusunun kalmadığı, T. E. yönünden; şikayet konusu takipte, gerek muhtıra tebliğinde gerekse icra emri tebliğinde, dayanak belgelerin gönderilmesine dair yasal bir zorunluluk bulunmadığından, ihtarname tebliğlerinin T. E. ve diğerleri yazılarak çıkarılmasına ve icra müdürlüğünce tebliğ şerhlerinin incelenmediğine dair şikayetlerin ise her kişiye ayrı ayrı tebliğ çıkartılmış olması karşısında ortada karışılık yaratan işlem bulunmadığından reddinin gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılar Tasfiye Halinde M. Tesisat ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., N. B. ve E. E. hakkındaki icra emirlerinin iptaline, T. E. yönünden şikayetin reddine, icra memur muamelesini şikayet yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi borçlular vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerini tekrarla, T. E.’in “G. Mahallesi, 22 Sokak, 41/4, …/…” adresine çıkarılan hesap kat ihtarnamesinin bila tebliğ geri döndüğünü, “A. H. Mahallesi, 260 Sokak, No:58, İç Kapı No:13, …/…” adresine yapılan tebligatın TK’nın 21. maddesine göre yapılmak istendiğini ancak bilgi verilen komşunun adı soyadının yazılmaması nedeniyle anılan tebligatın da usulsüz olduğunu, her iki tebligatın aynı tarihte çıkarıldığını, ilk olarak TK’nın 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığını, müvekkilin bilinen son adresine yapılan tebligatın iade olup olmayacağı anlaşılmadan direkt olarak aynı gün adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin önce davacı T. E.’in bilinen son adresi olan G. Mahallesi adresine yapılması, bu tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde adres kayıt sisteminde yer alan adresine 21/2 maddesine göre tebligat yapılması gerektiği, huzurdaki davada, ilk derece mahkemesince her davacı için ayrı ayrı incelemelerde bulunulması ve farklı sebeplerle davanın kabul edilmesine rağmen her müvekkil yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının şikayetçi T. E. yönünden kaldırılmasına, şikayetçiler M. Tesisat ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, E. E., N. B. yönünden ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir.

Karşı taraf alacaklı banka vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde; cevap dilekçesindeki itiraz sebeplerini tekrarla, İİK’nın 68/b. maddesi uyarınca hesap kat ihtarnamesinin kanuna uygun olarak taraflara tebliğ edildiğini, sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesinin, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracağını, yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak ipotek akit tablolarının üst sınır ipoteği niteliğinde olduğu, karşı taraf alacaklı bankanın, kanundaki ilgili yasal şartları yerine getirmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabileceğinin anlaşıldığı, somut olayda, krediyi kullanan şikayetçi borçlu şirkete gönderilen hesap kat ihtarının tebliğ edildiği kişinin evrak almaya yetkilendirilmiş çalışan olup olmadığı tespit edilmeksizin doğrudan çalışan olduğu belirtilerek yapılan tebligat işleminin usulüne uygun olmadığı görülmekle karşı taraf alacaklı tarafından şikayetçi borçlu şirket yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve İİK’nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı, hesap kat ihtarnamesinin, şikayetçi borçlu N. B.’ın ipotek resmi senetlerinde yer alan “Ç. Mah., 139 Sok., 2/3, …/…” ve davacı borçlu T. E.’in ipotek resmi senedinde yer alan “G. Mah., 22 Sok., 41/4, …/…” adreslerine ayrı ayrı tebliğ edilmek istendiği ancak tebliğ evrakının muhatapların taşındığından bahisle bila tebliğ iade edildikleri, bu durumda tebliğ işlemlerinin İİK’nın 68/b maddesi hükmüne uygun yapıldıklarının kabulü gerekmekle adı geçenler hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasında isabetsizlik olmadığı gibi, anılan davacıların ipotek resmi senedinde yer almayan … adreslerine yapılan tebligatların sonuca etkisi bulunmadığı, şikayetçi borçlu E. E. tarafından verilen iki ayrı ipoteğin takibe konu edildiği, bunlardan 20.12.2016 tarih 28318 yevmiye sayılı ipotek resmi senedindeki adresi olan “R. B. Mah., 9139/2 Sok., Prestij Evleri Sitesi, No:6, İç Kapı No:36, …/…” adresine çıkarılan kat ihtarnamesi tebligatının 20.12.2019 tarihinde muhatabın taşınmış olduğundan bahisle bila tebliğ iade edildiği, 20.12.2016 tarih 28319 yevmiye sayılı ipotek resmi senedinde yazılı “22 Sok., No:41/4, G./…” adresine tebligat çıkarılmadığı anlaşılmakla, anılan şikayetçinin ipotek resmi senetlerinde yer alan tüm adreslerine hesap kat ihtarnamesinin tebliğe çıkarılmaması nedeniyle şikayetçi borçlu E. E. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan icra emrinin davacılar vekiline tebliğ edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı, ayrıca asillere tebligat yapılmasına gerek olmadığı, tebliğ zarfında “ve diğerleri” şeklindeki ifadenin tebligatın geçerliliğini etkilemeyeceği, icra emrinin tebliğ edildiği vekilin tebligatı almadığına ilişkin iddiasının bulunmadığı, takibin niteliğine göre dayanak belgelerin icra emri ekinde tebliği zorunluluğunun olmadığı anlaşılmakla şikayetçi borçlular vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, karşı taraf alacaklı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin kısmen yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile, takip dosyasında icra emrinin davacılar Tasfiye Halinde M. Tesisat ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile E. E. yönünden iptaline, davacılar N. B. ve T. E. yönünden icra emrinin iptali istemlerinin reddine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerini tekrar etmiştir ve şikayetçilerin her biri yönünden ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

Karşı taraf alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerini tekrar etmiştir ve şikayetçi borçlu şirkete yapılan ihtarname tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlu E. E.’e belirtili iki adresine de hazırlanan aynı ihtarnamenin gönderildiği, her ne kadar iki ayrı ipotek olsa da adreslerden birine tebligat yapıldığı, gönderilen ihtarnamelerin aynı ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte hesap kat ihtarnamesinin şikayetçi borçlulara tebliğ edilmediği, takip şeklinin hatalı olup taraflarına ödeme emri gönderilmesi gerektiği, icra emrinin tebliğinin usulsüz ve eksik olduğu iddiaları ile icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 2004 sayılı İİK md.149, md. 150/ı, md. 68/b, md. 16/2,

3. 7201 sayılı Tebligat Kanunu md.11, md.12, md.13, Tebligat Kanunu Yönetmeliği md.21, md.18

3. Değerlendirme

1. Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Sair temyiz itirazlarının reddine,

Dosya kapsamına sunulan ipotek akit tabloları incelendiğinde; taşınmaz malikleri 1/2 paylı mülkiyet sahibi müşterek hisseli E. E. ve 1/2 paylı mülkiyet sahibi müşterek hisseli T. E. olan …, …, Bozyaka Mah., 13766 Ada 1 Parsel E Blok 36 Numaralı Bağımsız Bölüm üzerinde 20.12.2016 tarihli, 28318 Yevmiye Numaralı 2.000.000,00 TL bedelli 1. dereceden Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. lehine ipotek tesis edildiği ve yine taşınmaz maliki E. E. olan …, …, Maliyeciler Mah., 43450 Ada 1 Parselde 111/22982 arsa paylı Blok: B-2 4. Kat , 17 Numaralı Bağımsız Bölüm üzerinde 20.12.2016 tarihli, 28319 yevmiye numaralı 1.000.000,00 TL bedelli 1. dereceden Türkiye Vakıflar Bankası TA.O. lehine ipotek tesis edildiği görülmekle ; ipotekli taşınmaz maliklerinden E. E.’in bahsi geçen 28318 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunda belirtilen adresinin; R. B. Mahallesi, 9139/2 Sokak, 6/36, …/… yine 28319 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunda belirtilen adresinin ise; 22. Sokak, No : 41/4, Güzalyalı/ … olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.

Alacaklı Vakıflar Bankası TA.O. tarafından gönderilen Beşiktaş 26. Noterliğinin 18.12.2019 tarihli 82881 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin ipotekli taşınmaz maliki borçlu E. E.’in 28318 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunda belirtilen “R. B. Mah., 9139/2 Sokak, 6/36 …/…” adresine tebliğe gittiği, adresin kapalı olduğu görülmekle tebliğ mazbatasının bila iade döndüğü görülmektedir.

İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar” düzenlemesine yer verilmiştir.

İİK’nın 68/b maddesinde ise; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” düzenlemesi yer almaktadır.

Diğer yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nın 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK’nın 150/ı maddesinin son cümlesi; “Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.

İİK’nın 150/ı ve 68/b maddelerine göre, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK’nın 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerekir. Bir başka deyişle anılan madde hükmü gereğince, asıl borçlu ve ipotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK’nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.

Somut olayda, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi E. E. her ne kadar takip talebinde iki ayrı taşınmazı için alacaklı Vakıflar Bankası TA.O. lehine ipotek vermiş ve her iki ipotek akit tablosunda da farklı adresler yazıyor ise de ipotek veren E. E.’in akit tablolarında belirtilen adreslerinden birisine çıkartılan hesap kat ihtarının İİK md. 68/b ve İİK md. 150/ı gereği usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş sayıldığı, hesap kat ihtarının ipotek veren E. E.’in her iki ipotek borcunu da kapsadığı anlaşılmakla İİK’nın 150/ı maddesinde ve TMK’nın 887’nci maddesinde yazılı muacceliyet şartı gerçekleştiğinden ayrıca diğer ipotek akit tablosunda belirtilen adrese de hesap kat ihtarının gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.

İpotek veren E. E. yönünden icra emrinin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekirken icra emrinin iptali yönünde hüküm kurulması hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca re’sen (BOZULMASINA),

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 03.04.2023 T. E: 2022/9035, K: 2275

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu