Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından ilamsız takip yolu ile başlatılan icra takibinde, alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4’üne, ikramiye alacaklarının tamamı üzerine haciz konulmuş olup, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, tamamına haciz konulan ikramiyenin ¾ ü üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebilir. İİK’nun 83/2. maddesi uyarınca; aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 sayılı Yasa’nın 32. maddesi uyarınca; ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin” haczedilemeyeceği belirlenmiştir. Bu durumda, ikramiyenin en fazla 1/4’ünün haczi mümkün ise de, yukarıda belirtilen 4. maddedeki fazla mesai, evlilik yardımı, çocuk zamları, ayni yardımlar, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti gibi ödemelerin haczi mümkün değildir. Kıdem tazminatı gibi ödentinin ve vergi iadesi alacağının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından anılan gelirlerin tamamı haczedilebilir.
Somut olayda, icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4’ü; maaş dışındaki ikramiyenin ise tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayetinde, ikramiyenin ¾’ü üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
Bu durumda, borçlunun, maaşı dışındaki ikramiye yönünden 1/4’ü aşan kısmın üzerine konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin kabulü gerekirken, mahkemece bu hususlar gerekçe kısmında belirtildiği halde, yanılgıya düşülerek şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 16.01.2017 T. E: 2016/8863, K: 383