Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayet eden-borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayet eden-borçlu vekili dava dilekçesinde;davalı alacaklı tarafından müvekkili idare aleyhine başlatılmış olan icra takibinin yenilenerek 2021/5631 esas numarasını aldığını, söz konusu yenilenen icra dosyasına alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulduğunu, Belediye Kanununun 15. maddesinin son fıkrası gereği, mal beyanında bulunulması için belediyelere 10 gün verilmesi, 10 gün bitiminden sonra haciz uygulanabilmesi neticesinde … İcra Müdürlüğü tarafından buna ilişkin muhtıranın hazırlandığını, ancak söz konusu muhtıranın, 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. …ye tebliğ edildiğini, taraflarınca muhtıranın 17.06.2021 tarihinde öğrenildiğini,10 günlük sürenin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini belirterek tebliğin usulsüz tebliğ olduğunun tespitine, usulsüz tebligat nedeni ile mal beyanına ilişkin süre verilmesine dair muhtıranın tebliğ tarihinin idarenin muhtırayı öğrenme tarihi olan 17.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı il; somut olayda, davacı borçlu vekilinin 17.06.2021 tarihli dilekçe ile vekillik görevinden istifa ettiğini bildirdiği, icra dosyasında istifa dilekçesinin davacı borçlu asile tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatasına rastlanmadığı, istifa dilekçesinin asile tebliği için gerekli masrafın istifa eden vekiller tarafından karşılanması gerektiği, vekillerin istifasının borçlu asile tebliğ edilmemesi sebebiyle yasal olarak vekalet görevinin sona erdiğinden söz edilemeyeceği ve Avukatlık Kanunu’nun 41. maddesine göre vekalet ilişkisinin devam ettiği, bu durumda istifa eden vekile yapılan tebligatın usule uygun olduğu, yenileme emrinin yeni vekile tebliğinin gerekmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Kurumların taraf olduğu dosyalarda, genel hükümlere göre dosyada vekaletnamesi bulunan vekile tebligatın çıkartılması, somut durumda da gerçekleşmiş olduğu üzere, kurum ve kuruluşlar için birçok hak kayıplarına sebep olabileceğini, dava konusu muhtıranın 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. …ye tebliğ edilmiş olmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu işlem tarihi itibarıyla Av. …nün azledildiğine, istifa ettiğine veya emekliye ayrıldığına dair takip dosyası içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, Av. …….,tarafından istifa dilekçesinin şikayete konu işlem tarihinden sonra 17.06.2021 tarihinde UYAP üzerinden gönderilmiş olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 81. ve 82. maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 18. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayet eden-borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 10.04.2023 T. E: 2022/9719, K: 2488