Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı ve itiraza esas olan tarihin, anılan dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihin olduğunun açık olduğu, bu tarih nazara alındığında borçlu tarafından İİK.'nin 62. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği-

İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı ve itiraza esas olan tarihin, anılan dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihin olduğunun açık olduğu, bu tarih nazara alındığında borçlu tarafından İİK.’nin 62. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği-

I. ŞİKAYET

Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; alacaklı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde borçluya ödeme emrinin 08.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz süresi dolduktan sonra icra müdürlüğünce UYAP’a süresinden sonra sunulan itiraz dilekçesinin yüklendiğini itiraz süresi geçmiş evraka ilişkin işlem yapılarak takibin durdurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle davanın kabulü ile icra müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet edilen borçlu cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu vekilince itiraz dilekçesinin 14.04.2021 tarihinde icra dairesine sunulduğunu, ancak dilekçenin icra dairesi personelince aynı gün havale edilerek UYAP sistemine taratılmadığının görüldüğünü, bu durumda, yasal süre içinde sunulan itiraz dilekçesinin icra dairesi personelince süresinde UYAP sistemine aktarılmamasından dilekçeyi sunan borçlu tarafın sorumlu tutulamayacak olması gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi alacaklı istinaf dilekçesinde; ödeme emrinin borçlu belediyeye 08.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 16.04.2021 tarihinde UYAP sisteminde ilgili dosyasının kesinleştirilmesinin yapıldığını, söz konusu evrağın sisteme ilk yüklenildiği hali ile, dosyadaki mevcut hali arasında değişiklikler bulunduğunu, icra müdürünün söz konusu evrağı borca itiraz süresi geçmesine rağmen süresinde imiş gibi kaşe basıp imzaladığını, borca itiraz evrağında 1.580.395,75 TL borç kabul edilmiş olmasına rağmen itiraz kararında ise, borca ve bütün fer’ilerine itiraz edildiğinin belirtildiğini ileri sürerek süresinde yapılmayan itiraza ilişkin takibin durdurulmasına dair kararın yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borca itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra 19.04.2021 tarihinde UYAP sistemine kaydının yapıldığını ve borca itiraz dilekçesine ilişkin olarak 7 gün içerisinde hazırlanan icra tutanağına ve tensip zaptına rastlanılmadığının dosya kapsamıyla sabit olduğunu, ilgili yasal düzenlemeler ve açıklamalar uyarınca, itiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığını ve itiraza esas olan tarihin, anılan dilekçenin icra tutanağına geçirildiği 19.04.2021 tarihi olduğunun açık olduğunu, işbu tarih nazara alındığında borçlu tarafından İİK’nın 62. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceğinden, icra müdürlüğünün itiraz edilen kısım yönünden takibin durdurulması yönündeki kararının yasaya uygun bulunduğunu söyleyebilme olanağının olmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile takibin durdurulmasına dair müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayet edilen borçlu temyiz dilekçesinde; itirazın süresi içerisinde yapıldığını icra müdürlüğünce evrakın geç taranmasına dair sorumluluğun kendilerine yüklenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, borçlunun itirazının süresinde olmadığından takibin durdurulmasına dair müdürlük kararının kaldırılmasına dair şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK md. 16, 62

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 28.03.2023 T. E: 2022/9233, K: 2075

Exit mobile version