12. Hukuk Dairesi2015 ve Öncesi Yıllarİtirazın İptali

İtirazın iptali kararının bozulması üzerine İİK. mad. 40 uyarınca takip olduğu yerde duracağı ve mahkemece itirazın iptali yolunda yeni bir hüküm verilinceye kadar haciz yapılamayacağı

İtirazın iptali kararının bozulması üzerine İİK. mad. 40 uyarınca takip olduğu yerde duracağı ve mahkemece itirazın iptali yolunda yeni bir hüküm verilinceye kadar haciz yapılamayacağı

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

 

Alacaklı tarafından borçlu hakkında yürütülen genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; borçlunun itirazın iptali kararının bozulmasına karar verilmesinden sonra taşınmazına ve maaşına konan hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Genel haciz yolu ile takipte borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz, İİK’nun 66. maddesi gereğince icra takibini durduracağından alacaklı itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açıp takibin devamı yolunda bir karar almadıkça takibe devam edemez. İİK’nun 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay’dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir.

Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmış, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 27.04.2011 tarih, 2009/519 E,- 2011/291 K. sayılı hükümle itirazın iptaline karar verilmiştir. Ancak, itirazın iptaline yönelik bu karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 2011/19187 Esas, 2012/4783 Karar ve 29.02.2012 tarihli ilamla bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Mahkemesi sıfatı ile verdiği 2012/267 Esas, 2014/917 Karar sayılı ve 10.11.2014 tarihli karar ile görevsizlik kararı verilmiş, bilahare Çerkezköy Sulh Hukuk mahkemesinin 2014/749 Esas sayılı dosyasından yargılamanın derdest olduğu görülmüştür.

Bu durumda, alacaklının itirazın iptaline karar verilmesinden sonra anılan ilamı dosyaya sunarak takibe devam ve haciz işlemleri yapması mümkün ise de itirazın iptaline dair ilam bozulmakla ortadan kalktığından, bozulmakla hükmünü yitiren itirazın iptali kararına dayanılarak bozma kararından sonra takibin devamına olanak yoktur. İtirazın iptali kararı bozulmakla İİK’nun 40. maddesi uyarınca takip olduğu yerde duracağından ve takibin durması gereken bu dönemde takip işlemi yapılamayacağından mahkemece itirazın iptali yolunda yeni bir hüküm verilinceye kadar haciz yapılamaz. Aksinin kabulü İİK’nun 66. maddesine aykırı bir durum yaratır.

O halde, mahkemece, borçlunun şikayeti kabul edilerek itirazın iptali kararının 27.04.2011 tarihinde bozulmasından sonra alacaklının talebi üzerine borçlunun taşınmazlarına 25.07.2014 tarihinde konan hacizlerle, 24.07.2014 tarihinde borçlunun maaşına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözardı edilerek şikayetin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 17.12.2015 T. E: 18210, K: 32062

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu