T.C.
…….
……ICRA DAIRESI
KARiNE OLARAK KONUT DIŞINDAKİ ADRESTE HACiZ
KARAR TENSiP TUTANAGI
Alacaklı vekilinin/asilin fiili haciz talebi ve dosya incelendi. Talebin adres içerdiği ve borçlunun taşınır mallarının haczine dair olduğu görüldü.
7445 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa 79 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Konutta haciz:
MADDE 79/a- İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verir ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunar.
Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verir. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılır. Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldırır. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verir.
Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam olunur. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilir ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
İhtiyati haciz hakkında, bu madde hükmü uygulanmaz.”
Maddeyle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa 79/a maddesi eklenmektedir. Konut, kişilerin temel insani ihtiyaçlarından olan barınma hakkının vücut bulduğu ve özel hayatını idame ettirdiği en önemli ve mahrem mekândır. 2004 sayılı Kanun uyarınca, para ve ekonomik değeri bulunan malların haczi için borçlunun konutunda her türlü arama yapılabilmekte ve tespit edilen mallar haczedilerek muhafaza altına alınabilmektedir. Yasa ile haciz işlemi bakımından konut mahremiyetinin güçlendirilmesi amacıyla düzenleme yapılmış ve konutta haciz yapılmasına ilişkin icra müdürü kararının, icra mahkemesinin onayıyla uygulanacağı hüküm altına alınmaktadır.
Birinci fıkrayla, icra müdürünün haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit etmesi halinde bu yerde haciz yapılmasına karar vereceği ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunacağı düzenlenmektedir. Haciz talep edilen yerin konut olup olmadığının tespitine ilişkin araştırma görevi icra müdürüne tevdi edilmektedir.
İkinci fıkrayla, mahkemenin yapacağı inceleme ve vereceği kararlara ilişkin hususlar düzenlenmektedir. Buna göre mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu anlarsa haciz kararını onaylayacaktır. Onaylama kararının icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılabilecektir. Şayet mahkeme haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığını anlar ise konutta haciz yapılmasına dair kararı kaldıracaktır. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden bir karar verecek ve bunu doğrudan uygulayacaktır. Mahkeme bu fıkra kapsamında dosya üzerinden karar verecek ve karar kesin olacaktır.
Üçüncü fıkrayla, konut olmadığı kabul edilen ve bu sebeple icra mahkemesinin onayı alınmadan haciz yapılan bir yerle ilgili olarak icra müdürünce yapılacak işlemler düzenlenmektedir. Buna göre mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam edilecektir. Diğer taraftan konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, haciz yapılan yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise icra müdürü haciz işlemine son verecektir. Bu durumda mevcut haciz talebi ile buna bağlı olarak yapılacak işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra uygulanacak ve usulüne uygun olarak icra mahkemesinin konutta haciz yapılmasına dair onayı alınacaktır.
Dördüncü fıkrayla, ihtiyati haczin mahkeme kararı üzerine uygulandığı dikkate alınarak madde kapsamı dışında tutulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
Ayrıca IIK.m.82/3’te “…3. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli tas, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yasayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası…” haczedilemeyeceği düzenlenmesi mevcuttur. Maddeyle, 2004 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında değişiklikler yapılmaktadır. Birinci fıkrada yapılan değişiklikle, borçlu ve aynı çatı altında yasayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile tüm ev eşyasının haczi yasaklanmaktadır. Düzenlemeyle, borçlu ve aynı çatı altında yasayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası, haczolunamayacak mallar arasına alınmaktadır.
Yine İİK.m.85’te “…Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; ancak bu miktarı asacak şekilde haciz yapılamaz…” şeklinde düzenleme mevcuttur. Maddeyle, 2004 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasında alacaklının ana, faiz ve masraflar dâhil olmak üzere bütün alacaklarını aşacak şekilde haciz yapılmasına son verilmek amaçlanmıştır. Hükümle, alacaklının fıkrada belirtilen bütün alacaklarına yetecek miktarı (dosya borcunu) aşacak şekilde haciz yapılamayacağı açıkça düzenlenmektedir.
Konut veya ikametgah hakkında Medeni Kanun m.19’da “…Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz…” hükmü mevcuttur.
Şu halde dosyada beyan edilen adresin adres kayıt sistemindeki ikametgat (konut) adresi olmadığı karine olarak kabul edilmekle haczin kabulü gerektiği kanaatine varıldı.
Açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde ;
KARAR :
1.Takibin kesinleşmiş olduğu görülmekle haciz talebinde beyan edilen adresin adres kayıt sistemindeki adres olmadığı görülerek M.K.m.19 ve İİK.79/a uyarınca konut (ikametgah) adresinin birden fazla olamayacağı nazara alınarak haciz talebinin kabulüne,
2.Konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilmesine ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin uygulanmasına,
3.İİK.m.83/2 uyarınca “…Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası…” haczedilemeyeceğinden haciz işlemi sırasında bu madde hükmünün nazara alınmasına,
4.İİKm.85 uyarınca “…Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz…” hükmü uyarınca haciz işlemi yapılırken ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktar kadar haciz yapılmasına,
5.İcra hakiminin haciz kararını ve haciz işlemini onaylanması halinde, İİK.m.59 uyarınca gerekli haciz harcı, ATGV araç ücreti, asgari 3 aylık yediemin ücreti vb masraflarının müdürlüğümüz dosyasına yatırılması ve müdürlüğümüzden haciz günü için randevu alınması halinde I.I.K. ve ilgili mevzuat madde hükümleri kapsamında haczi kabil mallar ile sınırlı olmak üzere borçlunun konut adresinde taşınır fiili haciz işleminin yapılmasına,
6. İİK.m.16 uyarınca itirazı kabil olmak üzere,
karar verildi.
Feridun KAVAK | Kayseri Genel İcra Dairesi – İcra Müdür Yardımcısı