Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar 6.maddesi ile “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE Ortalamasına göre veya %8 oranında artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilerek kira parasının ne şekilde arttırılacağı kararlaştırılmış olup bu hüküm ÜFE oranını aşmamak üzere sözleşme serbestisi çerçevesinde geçerli olup tarafları bağlayacağı ve yenilenen kira dönemlerinde de geçerliğini sürdüreceği-

Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar 6.maddesi ile “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE Ortalamasına göre veya %8 oranında artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilerek kira parasının ne şekilde arttırılacağı kararlaştırılmış olup bu hüküm ÜFE oranını aşmamak üzere sözleşme serbestisi çerçevesinde geçerli olup tarafları bağlayacağı ve yenilenen kira dönemlerinde de geçerliğini sürdüreceği- Davacının artış şartı uygulanmadan ödenen kira paralarını ihtirazi kayıt koymadan almasının, kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda bir anlaşmanın varlığını göstermeyip davacının artış şartı uyarınca fark kira alacağını istemesine engel teşkil etmeyeceğinden ÜFE artış oranını geçmemek üzere sözleşme hükmü doğrultusunda aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Davacı alacaklı 05.07.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 18.08.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2012 yılından 2015 yılı Temmuz ayı dahil kira artışından kaynaklanan kira alacağı 954,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 21.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 24.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, davacı ile akdedilen 05.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bitiminden önce ve sonra alacaklı tarafından kira akdinin uzatılmayacağı veya kira bedelinin yeni dönemde artırılması talebinde bulunulmadığını, aylık 300 TL olarak başlayan kirasını imkanları nispetinde 350 TL olarak artırmak suretiyle aksatmadan alacaklının hesabına yatırdığını, hiçbir kira borcu bulunmadığını, alacaklının kötüniyetli olarak kendisini evden çıkartmak için bu yola başvurduğunu bildirerek borcun tamamına itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, her ne kadar taraflar arasında imzalanan 05.07.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin 6. maddesinde kira artışının tefe tüfe veya %8 üzerinden yapılacağı düzenlenmiş ise de, taraflar arasında kira bedellerinin ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, davacı alacaklının 05.07.2012 kira dönemi başlangıcından itibaren yaklaşık üç yıl süreyle davalı kiracı tarafından ödenen kira bedelini ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin kabul etmesi sebebiyle takip yapamayacağı gerekçesiyle itirazın kaldırılması ve tahliye davasının reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 344.maddesinde “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” hükmü, Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 2.maddesinde geçmişe etkili olma başlığı altında “Türk Borçlar Kanununun düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları gerçekleştirdikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun kira artışına ilişkin 344.maddesindeki düzenleme kiracıları koruyucu nitelikte olup, kamu düzenine ilişkindir.

İcra takibinde dayanılan ve karara esas alınan 05.07.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 300,00 TL olduğu kararlaştırılmış olup, sözleşmenin özel şartlar 6.maddesi ile “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE Ortalamasına göre veya %8 oranında artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilerek kira parasının ne şekilde arttırılacağı kararlaştırılmıştır. Ö. irade ile kararlaştırılmış olan bu şart geçerli olup tarafları bağlar ve yenilenen kira dönemlerinde de geçerliğini sürdürür. Davacının artış şartı uygulanmadan ödenen kira paralarını ihtirazi kayıt koymadan alması, kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda bir anlaşmanın varlığını göstermez ve davacının artış şartı uyarınca fark kira alacağını istemesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK.nun 344. maddesi hükmü de gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere sözleşme hükmü doğrultusunda aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 06.12.2017 T. E: 4273, K: 16360

Exit mobile version