T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1543
KARAR NO : 2023/1990
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2023
NUMARASI : 2023/38 Esas, 2023/186 Karar
DAVA : KİRALANANIN TAHLİYESİ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2023
İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/38 Esas, 2023/186 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında bir kısım aidat, ısınma ve su borcunu ödemediği için İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2022/14211 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının yasal süre içinde borca itiraz etmediğini ve ödeme yapmadığını ancak yasal sürenin geçmesinden sonra ödeme yaptığını belirterek davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe konu aidat ve su borcunun tamamen ödendiğini, buna rağmen davalının kötü niyetli olarak tahliye talep ettiğini, kira borcunun ödenmemesinin tahliye nedeni olabileceğini, aidatların ödenmemesinin tahliye nedeni olamayacağını, kiracı kira sözleşmesinde yan giderleri ödemeyi üstlenmiş olsa da bu edimler asıl kira borcunun eklentisi niteliğinde olduğundan bunların ödenmemesinin tahliyeye neden olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, “davanın kabulü ile, davalının Ankara Asfaltı Caddesi Çınarlı Mahallesi No:7 Egeperla A Kule Daire: 116 Konak/İZMİR adresindeki taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nın 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir.
İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2022/14211 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 17/11/2022 tarihinde 13 örnek ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının buna rağmen yasal süre içinde ödemede bulunmadığı gibi takibe itiraz da etmediği, davalının 10/01/2023 tarihinde takip çıkışı miktarı ödediği görülmüştür.
Kira sözleşmesinde belirli bir giderin kiracıya ait olduğunun belirtilmiş olması, o giderin kira borcundan sayılmasını gerektirmez. Kiracı, kira sözleşmesinde yakıt gideri, kapıcı parası, su parası, elektrik parası, aidat gideri gibi yan giderleri ödemeyi üstlenmiş olsa dahi, sözkonusu giderler asıl kira borcu olmayıp, asıl kira borcunun eklentisi niteliğinde olduğundan, anılan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi tahliyeye neden olmaz.
Somut olayda takibin konusunu 2022 yılı Ekim -Kasım ayları aidat, ısıtma ve su borcunun oluşturduğu tartışmasızdır. Dayanak kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünde anılan giderlerin kiracıya ait olacağı kararlaştırılmış ise de, takipte istenilen alacakların kira parasından sayılacağı ve ödenmemesi halinde tahliye nedeni olacağına dair açık bir hüküm kira sözleşmesinde bulunmamaktadır. Sözleşmede bu giderleri ödeme yükümlülüğünün ihlali halinde kiralayanın tahliye talep etme hakkının saklı tutulması bu giderlerin kira parasından sayılacağının ve ödenmemesi halinde tahliye nedeni olacağının kararlaştırıldığı anlamına gelmeyeceğinden davaya konu takip kapsamında tahliyeye karar verilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talebinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra müdürlüğünce, takip talebinin dışına çıkılarak örnek 13 ödeme emri düzenlenip borçluya tebliğ edilmesi alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Mahkemece bu hususun kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, takip talebinde tahliye istemi bulunmadığından hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez.
O halde mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, bu nedenle davalının istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi uyarınca İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/38 Esas, 2023/186 Karar sayılı dosyasında verilen 21/03/2023 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harç indirilerek, kalan 89,95 TL harcın davacıdan alınmasına,
3-Davalı davada vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B) İstinaf yargılaması yönünden,
1-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden istinaf karar harcının istek halinde davalıya geri verilmesine,
2-Duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan toplam 492,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C) HMK’nın 333. maddesi gereğince kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine,
D)7035 sayılı yasanın 30.maddesi ile eklenen HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK’nın 364/1. maddesi uyarınca miktar itibarı ile kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2023