2017 Yılı8. Hukuk DairesiKira Alacağının Ödenmemesine Dayalı İcra Takibi (Örnek 13)

Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekeceği, kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gerekenin, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmek olduğu

Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekeceği, kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gerekenin, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmek olduğu, kiracının kiralananı iade borcunun, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulacağı, aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin devam edeceği, davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 01.12.1994 başlangıç tarihli kira akdine dayanarak 08.09.2014 tarihinde haciz talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ayları kira alacağı 8.941,05 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 10.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 15.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığını bildirerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.

Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde, davacının ihtiyaç iddiası ile tahliye davası açtığını, davanın kabul edildiğini, her ne kadar müvekkilince karar tehiri icra talebiyle temyiz edilmiş ise de, müvekkilinin Bakırköy 18.Noterliği’nin 27.06.2014 tarihli ihtarı ile taşınmazı tahliye ettiğini ve anahtarları almaktan imtina ettiğinden anahtarların yönetime teslim edildiğinin davacıya bildirildiğini, müvekkilinin kiralananı tahliye etmiş olması nedeniyle takibe konu 2014 yılı Temmuz-Ağustos ve Eylül ayları kira borcunun doğmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01/04/2014 tarih ve 2012/1268 Esas, 2014/275 Karar sayılı ilamı ile ihtiyaç nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verildiği ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin tahliye kararının verildiği 01/04/2014 tarihinde hukuken sona erdiği, takip konusu ayların tahliye kararının verildiği tarihten sonrasına ilişkin olduğu, karar tarihinden sonraki alacağın talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kiralananın tahliye edilip edilmediği noktasındadır. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekir.

Olayımızda davalı kiracı tarafından Bakırköy 18. Noterliği’nin 07.06.2014 tarih ve 09973 sayılı ihtarnamesi ile kiralananın boşaltıldığı, anahtarların yönetime teslim edildiği bildirilmişse de, yukarıda anlatıldığı şekilde usulüne uygun anahtar tesliminin yapılmış olduğu kanıtlanamadığı, her ne kadar mahkeme kararı ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş ise de tahliyeye ilişkin mahkeme hükmü kesinleşmediğinden sözleşme hükümleri geçerli olup, davalı borçlu takip ile istenen aylara ilişkin kira bedelini ödemek zorundadır. Kiralananın yasal teslimi gerçekleşmediğine göre mahkemece ödenmeyen kira bedelleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 11.04.2017 T. E: 1852, K: 5406

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu