Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulabileceği, bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı, yetki itirazının kabulü ile AAÜT uyarınca tarifede yer alan vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik istinaf talebi de yerinde olmadığından, istinaf talebinin reddine, kötü niyetli istinaf talebi nedeni ile davacı vekilinin 5.000TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına

12. Hukuk Dairesi         2022/11798 E.  ,  2023/3838 K.

“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3167 E., 2022/2578 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/201 E., 2022/288 K.

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya, yetkiye ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile şikayete konu takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİK’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine, diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiştir.

Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiğini, borçlunun ikamet adresinin İstanbul Büyükçekmece ve tebligatın yapıldığı adresin de Büyükçekmece olduğundan yetkiye itirazla; icra dosyanın görevli Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesiyle; genel yetki kuralları dışında, genel yetkiyi kaldırmayan özel yetkili icra daireleri kabul edildiğini, kural olarak, özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmadığını, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerde, genel yetki, borçlunun yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bonoya dayalı takiplerde borçlunun ikametgahının bulunduğu yer, bonoda öngörülen yer, bonoda gösterilen ödeme yerinde veya bonoda ödeme yeri gösterilmemişse bononun düzenlendiği yer icra dairesinde takip yapılabileceğini, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, davacının davalı tarafın yabancı uyruklu olduğundan bahisle dava açarken teminat yatırması gerektiği, davacının imza inkarına yönelik olarak bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, senet aslının icra dosyasına sunulduğu belirtilerek davanın reddine, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. Gerekçe ve Sonuç
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1954 Lahey Sözleşmesi 17. maddesine göre teminattan muhafiyete ilişkin Fas ülkesi ile Türkiye arasında muhafiyet olduğu bu nedenle davacının teminat gösterme zorunluluğunun bulunmadığı, takip konusu bonolarda lehtar (davalı alacaklının) tacir sıfatında bulunduğuna dair bir delil bulunmadığı, icra takibinin yapıldığı Bakırköy İcra Dairelerinin (Mahkemelerinin) yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi geçerli olmadığı, takip konusu bonoda ödeme yerinin açıkça İstanbul olarak belirtildiği, gerek ödeme yerinin gerekse borçlunun ikametgahının Bakırköy olmaması, borçluya tebliğ olunan ödeme emrinin de borçlunun adresi olarak bildirdiği Büyükçekmece tebliğ edilmesi nedeniyle yetkisizlik itirazının kabulüne, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine, diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B.İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf başvurusunda; yerel mahkemece icra dairesinin yetkisizliği şeklinde hüküm kurulduğunu ancak vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, borçlunun yabancı uyruklu olduğunu ve başlatılan takibin iptali gerektiğini, senet aslının davacı tarafından icra dairesine sunulmadığını, bu sebeple söz konusu takibin usulüne uygun olarak yapılmadığını ve iptali gerektiğini, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
C.1.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu tarafça itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, ayrıca imzaya itirazda ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulduğu , mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulabileceği, bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı, yetki itirazının kabulü ile AAÜT uyarınca tarifede yer alan vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik istinaf talebi de yerinde olmadığından, istinaf talebinin reddine, kötü niyetli istinaf talebi nedeni ile davacı vekilinin 5.000TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz başvurusunda; temyiz talebinde bulunmakla hukuki yararları olduğu, kararın yeterince açıklanmadığı iddiaları ile kararın kaldırılmasını, temyiz taleplerinin kabulü ile disiplin para cezasının iptalini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın İİK 16. Ve 169 maddeleri ile ve sair ilgili mevzuat

3. Değerlendirme
1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version