Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili ; davalının, müvekkilinin oğlu olan Beytullah Diren aleyhine Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1985 esas sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin kesinleşmesi üzerine müvekkiline 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, ancak 89/2 ve 3 tebligatlarının usulüne uygun yapılmadıklarını ve müvekkilinin oğlu Beytullah Diren’e bir borcunun da olmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu kambiyo senedi olduğundan açılan menfi tespi davasının Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini belirterek işbölümü itirazında bulunmuş, İİK’nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiğini ve davanın süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; her ne kadar haciz ihbarnamesi takip hukukuna şeklen uygun ve açılan menfi tespit davası süresinde değil ise de, icra takibi sırasında 3. şahsın takip borçlusundan alacağı olduğuna dair hiç bir emare veya karine bulunmadan çıkartılan haciz ihbarnamesinin yasal ve yerinde olmadığı, taraflar arasında kira akdi, hizmet akdi, ortak hissedarlık gibi hukuki ve fiili ilişki bulunmadan veya bu yönde bir delil olduğu gösterilmeden 3. kişilere haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağı, kişilerin cahilliğinden veya ihmalinden faydalanılarak takip hukukunun verdiği yetkilerin kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüyle, davacı İ. Diren’in Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1985 esas sayılı dosyasından ihbarname muhatabı olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İİK’nun 89/3 maddesinde, menfi tespit davasının 15 günlük süre içerisinde açılması gerektiği öngörülmüş olup, bu süre haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süredir. Bu niteliği itibarıyla mahkemece hak düşürücü sürenin resen gözetilmesi gerekir.
3- Davacı Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1985 sayılı dosyasında kendisine tebliğ edilen İİK’nun 89/1, 89/2, 89/3. madde ve fıkralarına göre çıkarılan haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek öncelikle bu tebligatların usulsüzlüğünün tesbiti ile davalıya ihbarlar nedeni ile de borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Bu durumda mahkemece davacının tebliğ imzasını inkar ettiği üçüncü ihbarnamedeki imzasının incelenerek hak düşürücü sürenin tespiti yönünden belirleme yapılması ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,06.01 .2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. HD. 06.01.2014 T. E: 2013/17155,K:614