T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/4424 Esas
KARAR NO : 2022/3925 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 24. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2021
NUMARASI : 2021/749 Esas, 2021/750 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/12/2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; müvekkilinin haline münasip evi hakkında satış kararı verildiğini, ancak daha önce haczi öğrenmeleri üzerine 7 gün içerisinde yapmaları gereken meskeniyet şikayeti sonucunda müvekkilinin haline münasip evinin değerinin 550.000,00 TL olarak belirlenmesi üzerine mahkemece bu miktar dikkate alınarak satış yapılmasına karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, ancak aradan geçen zaman ve değişen ekonomik koşullar sonucunda evinin değerinin çok arttığını, bir başka dosyada yapılan şikayette haline münasip evin değerinin 1.320.000,00 TL olarak değerlendirildiğini, kıymet takdirine itirazları üzerine de hisse değerinin 3.100.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu nedenle müvekkilinin 550.000,00 TL’ye ev alması imkanı kalmadığını, haline münasip ev değerinin güncellenmesi gerektiğini ileri sürerek satışın iptali ile ekonomik koşullar uyarınca haline münasip ev bedelinin yeniden belirlenmesi ya da belli oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili cevabında; kesinleşmiş karara rağmen açılan davanın reddi gerektiğini, haksız ve kötü niyetle dava açıldığını savunarak şikayetin reddine ve disiplin para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde; yasal mevzuat uyarınca haline münasip evin değerinin güncellenmesine yönelik bir kurum olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Borçlu vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki nedenleri aynen tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık; borçlunun haline münasip ev değerinin güncellenmesi talebine yönelik şikayet niteliğindedir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, borçlu tarafça da kabul edildiği üzere şikayete konu 24 numaralı bağımsız bölüm hakkında açılan meskeniyet şikayeti sonucunda icra mahkemesince verilen kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiği, devam eden hacze ilişkin olarak kesinleşmiş mahkeme kararının ardından belirlenen haline münasip eve ilişkin değerin güncellenmesine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu reddedilen davacıdan alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nın 359/4. maddesi gereğince iş bu kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 2004 sayılı İİK’nın 364.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2022
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/1922
KARAR NO: 2023/8786
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 27.12.2022
NUMARASI : 2021/4424-2022/3925
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 14.12.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.