Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve  İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle  takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2022/5299
KARAR NO: 2022/12102
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09/03/2022
NUMARASI : 2020/2498-2022/717
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi-borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçluların takibin kesinleşmesinden önce aldıkları mirasın reddi ilamını ibraz ederek  takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, ilk derece mahkemesince  davanın süre aşımından reddine karar verildiği, şikayetçilerin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ‘‘şikayetçilerden ……..Bağlıbel’in istinaf başvurusunun kabulüne, diğer şikayetçilerin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetçilerden ……Üfler, ……….Bağlıbel, ……… Erden ve ………Bağlıbel yönünden şikayetin (davanın) süre aşımı nedeniyle reddine ……Bağlıbel yönünden şikayetin kabulüne  ve İİK’nun 33/1 maddesi gereğince icranın geri  bırakılmasına, ……Bağlıbel aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına ’’ karar verildiği, borçlular vekilinin ……….Bağlıbel dışındaki müvekkilleri yönünden temyiz başvurusunda bulunduğu görülmektedir.
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. – 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte  alındığı hallerde uygulanmaktadır.
Öte yandan “imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul).
Somut olayda, takip türü ilamlı icra takibi olup, murisin 03/07/2013 tarihinde vefat ettiği, 25/11/2013 tarihinde mirasın reddine karar verildiği, borçlular hakkındaki icra takibinin 14/01/2020 tarihinde başlatıldığı, borçlulara icra emrinin 23.01.2020, 24.01.2020, 03.02.2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, 27.02.2020 tarihinde iş bu davada  borçluların mirası reddettiklerini ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.
        İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz  “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve  İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle  takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir.
O halde, şikayetçilerin mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve haczin kaldırılması talepleri süresiz şikayet  olarak değerlendirilerek, işin esasına girilip, deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre  karar verilmesi gerekirken  yazılı şekilde  hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi-borçluların temyiz itirazlarının  kabulü ile, Adana   Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 09.03.2022 tarih ve  2020/2498 E.-2022/717 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,  22/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar
Exit mobile version