Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Mirasın Reddi Nedeniyle Borçtan Sorumlu Olunmadığına İlişkin İddia

Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. – 2014/929 K. sayılı kararı ve Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile MIRASIN REDDI NEDENIYLE BORÇTAN SORUMLU OLUNMADIĞINA ILIŞKIN IDDIANIN, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, iCRA TAKIBININ KESINLEŞMESINDEN ÖNCEKI BIR TARIHTE ALINDIĞI HALLERDE UYGULANMAKTADIR. Somut olayda, muris Cemal ..’in takipten önce 17.12.2010 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 04.09.2012 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçluya ödeme emrinin 10.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, mirasın hükmen reddine ilişkin davanın, 17.09.2012 tarihinde açıldığı, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2018 tarih ve 2017/462 E. – 2018/70 K. sayılı ilamı ile mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespitine karar verildiği, kararın 21.05.2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. MIRASIN HÜKMEN REDDINE ilişkin ilamınTAKIBIN KESINLEŞMESINDEN SONRA ALINDIĞI ANLAŞILMAKLA borçlunun talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2019/11002 KARAR NO: 2020/6831

YARGITAY KARARININ TAM METNİ

Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önce alındığı hallerde, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, “borca itiraz” olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği- Mirasın hükmen reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması halinde ise, borçlunun talebinin “borca itiraz” değil, “şikayet” olarak değerlendirilmesi gerektiği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu mirasçı hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğüne mirasın hükmen reddine ilişkin mahkeme ilamını ibraz ederek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğü tarafından verilen ret kararı üzerine icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince; şikayetin kabulü ile şikayete konu 22.05.2018 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline ve talep doğrultusunda işlem yapılması gerektiğine karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetçinin talebi borca itiraz olarak nitelendirilerek yasal süreden sonra yapılan başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir.

Şikayet edenin murisi C… olup, takip, şikayetçi borçlu hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Şikayetçi borçlu, mirası reddettiğinden, murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.

Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. – 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır.

Somut olayda, muris C…’in takipten önce 17.12.2010 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 04.09.2012 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçluya ödeme emrinin 10.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, mirasın hükmen reddine ilişkin davanın, 17.09.2012 tarihinde açıldığı, .. 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2018 tarih ve 2017/462 E. – 2018/70 K. sayılı ilamı ile mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespitine karar verildiği, kararın 21.05.2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.

O halde Bölge Adliye Mahkemesince, mirasın hükmen reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla borçlunun talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile; … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03.07.2019 tarih ve 2019/1255 E. – 2019/1563 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 09.07.2020 T. E: 2019/11002, K: 6831

Exit mobile version