Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Muhataba elektronik yolla yapılacak tebliğ işlemi için UETS’de kayıtlı aktif edilmiş bir adresin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle elektronik yolla yapılacak tebligat işlemlerinde KEP adresi değil, UETS adresi geçerlidir.

 

Özet

Görüldüğü üzere, 01.01.2019 tarihinden itibaren muhataba elektronik yolla yapılacak tebliğ işlemi için UETS’de kayıtlı aktif edilmiş bir adresin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle elektronik yolla yapılacak tebligat işlemlerinde KEP adresi değil, UETS adresi geçerlidir.

KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresi ise, tebligat almaya elverişli bir adres olmayıp  resmi yazışmaların elektronik ortamda mevzuata uygun, uluslararası standartlarda ve teknik olarak güvenli bir şekilde yapılmasına olanak sağlayan bir sistem olup tebligat amaçlı değil yazışma amaçlı kullanılmaktadır.  

O halde KEP adresi tebligat adresi olmadığından, UETS adresi de aktif olmadığından borçluya posta yoluyla tebligat gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1063
KARAR NO : 2022/3602
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2021
NUMARASI : 2021/664 Esas – 2021/879 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, müvekkilinin 27.02.2014 tarihinden itibaren KEP adresi bulunduğu halde, ödeme emrinin elektronik tebligat adresi yerine posta yolu ile gönderilmesinin usulsüz olduğunu, takipten 01.09.2021 tarihinde haberdar olunduğundan beyan edilen bu tarihin  ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine,  usul ve yasaya aykırı bir şekilde kesinleştirilmiş olan bu takip üzerinden müvekkili aleyhine yapılan icrai işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;  KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresinin, tebligat almaya elverişli bir adres olmayıp, şirketlerin elektronik yolla tebligat alabilmeleri için UETS (Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi ) adresi almaları gerektiğini, KEP’in resmi yazışmaların elektronik ortamda mevzuata uygun, uluslararası standartlarda ve teknik olarak güvenli bir şekilde yapılmasına olanak sağlayan bir sistem olduğunu, yazışma amaçlı kullanıldığını, UETS adresinin ise, 30617 sayılı Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3d maddesi gereği ” PTT tarafından, gerçek kişiler için kimlik bilgileri, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgileri esas alınmak suretiyle tek ve benzersiz şekilde oluşturulan ve UETS’ye kaydedilen tebligat adresini,” ifade etmekte olduğunu, tebligat yapıldığı tarihte borçlu şirketin aktif bir UETS adresinin bulunmadığını, icra memurunca gerekli sorgulamalar yapıldıktan sonra çıkarılan tebligatın bila tebliğ iadesi üzerine TK’nın 35. maddesine göre ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasının “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” şeklinde düzenlendiği, yine aynı maddenin 1/7. fıkrasında, “kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişilerinin” bu kapsamda olduğunun belirtildiği, 3. fıkrasında ise, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceğinin düzenlendiği, belirtilen yasal düzenlemelere göre; tebligat yapılan kişinin elektronik tebligat adresi olduğu nazara alındığında, ödeme emrinin tebliği tarihi itibariyle uygulanması gereken Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrası, tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kıldığından posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olup usulsüz olduğu, İstanbul PTT Bölge Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye davacının 12.06.2021 tarihinde aktif bir KEP adresinin olduğunu bildirir yanıt verildiği, her ne kadar davacı davasında haklı ise de davalının takip talebinde bulunduğu ve ödeme emrinin düzenlendiği tarihte davacının UYAP’a KEP adresini kaydetmemiş olduğu tespit edildiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, şikayet eden borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin, tebliğe ıttıla tarihi olan 01/09/2021 olarak düzeltilmesine, sair itirazların İİK 62.md gereğince icra dairesine yapılması gerektiğinden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin 1/7. fıkrasında, “kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişilerinin” bu kapsamda olduğunun belirtilmiş, 3. fıkrasında ise, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
06.12.2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 3/d maddesinde; “Elektronik tebligat adresi: PTT tarafından, gerçek kişiler için kimlik bilgileri, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgileri esas alınmak suretiyle tek ve benzersiz şekilde oluşturulan ve UETS’ye kaydedilen tebligat adresini,” ifade ettiği belirtilmekte olup Yönetmeliğin 5/1. maddesinde zorunlu elektronik tebligat yapılması gereken kuruluşlar sayıldıktan sonra 5/2. maddesinde;  birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, yine Yönetmeliğin 7. maddesinde; 5 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında kalan gerçek veya tüzel kişilerin, elektronik tebligat adresi almak için PTT’ye başvurabileceği, Yönetmeliğin 8/1. maddesinde; PTT’nin, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturacağı  ve UETS’ye kaydedeceği, 8/3. maddesinde ise; PTT’nin, 5 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında kalanlar için oluşturduğu elektronik tebligat adresini ilgilisine teslim edeceği ve bu adresi tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına derhâl sunacağı açıklanmıştır.
Görüldüğü üzere, 01.01.2019 tarihinden itibaren muhataba elektronik yolla yapılacak tebliğ işlemi için UETS’de kayıtlı aktif edilmiş bir adresin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle elektronik yolla yapılacak tebligat işlemlerinde KEP adresi değil, UETS adresi geçerlidir. 
KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresi ise, tebligat almaya elverişli bir adres olmayıp  resmi yazışmaların elektronik ortamda mevzuata uygun, uluslararası standartlarda ve teknik olarak güvenli bir şekilde yapılmasına olanak sağlayan bir sistem olup tebligat amaçlı değil yazışma amaçlı kullanılmaktadır.  
İlk derece mahkemesince, davacının UETS ve KEP adreslerinin bulunup bulunmadığı PTT’den sorulmuş olup, bila tarih 9017 sayılı yazıdan davacı şirkete ait UETS adresi bulunmasına karşın şirket yetkilisi tarafından aktif edilmediğinden elektronik posta yoluyla gönderime kapalı olduğu anlaşılmıştır.
O halde KEP adresi tebligat adresi olmadığından, UETS adresi de aktif olmadığından borçluya posta yoluyla tebligat gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı adresine gönderilen tebligatın 14.04.2021 tarihinde muhatabın adresten taşındığı şerhiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK’nın 35/4. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygundur.O halde ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince  İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/664 Esas – 2021/879 Karar sayılı, 31/12/2021  tarihli  kararının KALDIRILMASINA,
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubuna ve 21,40-TL  bakiye harcın davacıdan Hazine yararına tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya  verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep beklenilmeksizin yatıranlara iadesine,
II-Davalı tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
III-Davalı tarafından yatırılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 57,50-TL istinaf  posta masrafı olmak üzere toplam 278,20 -TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle  karar verildi.

Yargıtay Kararı

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/3280
KARAR NO: 2024/587
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 30/12/2022
NUMARASI : 2022/1063-2022/3602
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Exit mobile version