Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğunu

12. Hukuk Dairesi         2022/12888 E.  ,  2023/182 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, ihale bedelinin %10’u oranında 24.000 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ihalenin feshi şikayetinin reddine, ihale bedelinin %5’i oranında para cezasının kararın kesinleşmesinden sonra şikâyetçi borçludan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu vekili dilekçesinde; satış ilanının tüm ilgililere ve borçlu …’a tebliğ edilmediğini, satış ilanı ve şartnamede satışa konu taşınmazın önemli özelliklerinin yazılmadığını, ihale konusu taşınmazda asansör olmasına rağmen bu durumun ilanda belirtilmediğini, KDV oranı %1 olması gerekirken %18 olarak ilan edildiğini bu durumun katılımı olumsuz etkilediğini beyan ederek 118 ada 49 parselde kayıtlı 19 numaralı bağımsız bölüm için 02.08.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı/ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde; satış ilanının borçlu ve tüm ilgililere tebliğ edildiğini, taşınmazın tüm özelliklerinin satış ilanı ve şartnamede belirtildiğini kaldı ki satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklı şikayetin yedi günlük sürede ileri sürülebileceğini, borçlu vekili iddialarının süreci uzatmaya yönelik olduğundan davanın reddini ve ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaz ihalesinde kamu düzenine aykırı işlem yapılmadığını, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminin usulsüz olduğu ileri sürülen işlemin şikayetçi tarafından ihaleden önce öğrenilmemiş olması kaydıyla İİK’nın 16/1. maddesinde belirtilen yedi günlük sürede icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceğini, satış ilanının usulsüz olduğu iddiasının ilgilisi tarafından ileri sürülebileceğini, satış ilanında taşınmazın önemli özelliklerinin yer aldığını ve KDV oranında yasaya aykırılık bulunmadığından davanın reddine, ihale bedelinin %10’u oranında 24.000 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Satış ilanının tüm ilgililere ve borçlu …’a tebliğ edilmediğini, satış ilanı ve şartnamede satışa konu taşınmazın önemli özelliklerinin yazılmadığını, ihale konusu taşınmazda asansör olmasına rağmen bu durumun ilanda belirtilmediğini, KDV oranı %1 olması gerekirken %18 olarak ilan edildiğini bu durumun katılımı olumsuz etkilediğini, alacaklının cevap dilekçesi vermediğini duruşmalara katılmadığını bu sebeple lehe vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğunu, satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine veya satış ilanının içeriğine itiraz edildiğine yönelik borçlu vekilinin iddiası bulunmadığından ihaleden sonra kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği dolayısıyla taşınmaza düşük kıymet takdir edildiği yönündeki iddiasının dinlenilemeyeceğini, KDV oranının yüksek gösterildiği iddiasının yedi günlük sürede mahkemede ileri sürülmediğinden fesih sebebi olarak dikkate alınamayacağını, ihale konusu taşınmazla ilgili kamu düzenine aykırı bir durum olmadığınından ihalenin feshi talebinin reddinin yerinde olduğunu ancak Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %5 oranında para cezasına takdir edilmesi gerektiğinden, HMK’nın 353/1(b)-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ihalenin feshi şikayetinin reddine, şikâyetçi borçlunun İİK’nun 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca ihalesinin feshi talep olunan taşınmazın ihale bedelinin %5’i oranında para cezasının kararın kesinleşmesinden sonra şikâyetçi borçludan tahsili ile hazineye irat kaydına, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Satış ilanının tüm ilgililere ve borçlu …’a tebliğ edilmediğini, satış ilanı ve şartnamede satışa konu taşınmazın önemli özelliklerinin yazılmadığını, ihale konusu taşınmazda asansör olmasına rağmen bu durumun ilanda belirtilmediğini, KDV oranı %1 olması gerekirken %18 olarak ilan edildiğini bu durumun katılımı olumsuz etkilediğini, alacaklının cevap dilekçesi vermediğini duruşmalara katılmadığını bu sebeple lehe vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanununun 134. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemeleri’nin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version