Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun gözetilemeyeceği- Malı arttırmaya çıkarılan borçlunun, ihaleye katılamayacağı ve kendisine ihale yapılamayacağı; borçlunun ancak satıştan önce borcunu ödeyip haczi kaldırmak suretiyle satışı önleyebileceği- İİK’nun 129. mad. öngörülen “ihalenin elektronik ortamda verilen ve yüksek teklif üzerinden başlatılacağına” yönelik düzenlemenin, elektronik ortamda teklif verilmiş olması koşuluna bağlı olduğu-

Satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun gözetilemeyeceği- Malı arttırmaya çıkarılan borçlunun, ihaleye katılamayacağı ve kendisine ihale yapılamayacağı; borçlunun ancak satıştan önce borcunu ödeyip haczi kaldırmak suretiyle satışı önleyebileceği- İİK’nun 129. mad. öngörülen “ihalenin elektronik ortamda verilen ve yüksek teklif üzerinden başlatılacağına” yönelik düzenlemenin, elektronik ortamda teklif verilmiş olması koşuluna bağlı olduğu-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından başlatılan takipte, borçlunun ihaleye katılmak istediğini ancak ihaleye girebilmek için gereken teminat hususunda yanlış bilgilendirildiğini, bu nedenle teminat yatırmak istediğinde yeterli meblağın elinde olmadığından, ihaleye sadece alacaklının katılmış olduğunu, ihalenin tekrarlanması halinde ihaleye katılacağını, bu nedenle ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK’nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği zorunludur. Tebliğ işleminin yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilemez.

Kaldı ki malı taşınmazı arttırılmaya çıkarılan borçlu, ihaleye katılamaz ve kendisine ihale yapılmaz. Borçlu ancak satıştan önce borcunu ödeyip haczi kaldırtmak suretiyle satışı önleyebilir.

Öte yandan, İİK’nun 129. maddesinde öngörülen ihalenin elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacağına yönelik düzenleme, elektronik ortamda teklif verilmesi koşuluna bağlıdır.

Somut olayda, feshi istenen satışa ilişkin icra dosyasında da ihalenin elektronik ortamda ilan edildiği ancak teklif verilmediği anlaşılmakla; mahkemece ihalenin elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılması gerekirken elektronik ortamda verilmiş teklif olup olmadığının ihale tutanağına yazılmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesi de yerinde değildir.

Yine 24.07.2015 tarihli 1. açık arttırma tutanağının incelenmesinde Av. H…..’ın vekalet vereni alacaklı adına katıldığı tereddüte yol açmayaçak şekilde belirtilmiş olduğundan mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi de doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 20.04.2016 T. E: 8861, K: 11724

Exit mobile version