Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararlarının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2017/896
KARAR NO : 2017/2212

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2016
NUMARASI : 2015/968-2016/136
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu vekilinin 04.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; müvekkilinin kıymet takdirine itirazının, süresinde olmasına rağmen reddedildiğini ve satış ilanının vekil yerine asile yapıldığını ileri sürerek, 26.01.2015 günü yapılan taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği; mahkemece borçlunun vekilinin bulunmadığı, satış ilanının borçlu asile usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/54-121 E.K. sayılı dosyasında 3. kişinin, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiş, borçluya temyiz dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun, tebligattan haberdar olduğunu ileri sürdüğü 04.12.2015 tarihinde kararı temyiz ettiği ve ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle borçlunun başvurusu süresindedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda borçlunun, vekili aracılığıyla, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1368-1350 E.K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemenin 01.12.2014 tarihli kararının dosyaya sunulduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararlarının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.

İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur.
Öte yandan, İİK’nun 87. maddesinde düzenlenen; “Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli vukufa müracaat edebilir” hükmü gereği, icra memurunca, haczedilen taşınmazların satışa esas olmak üzere değeri belirlenir. İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler.
Kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler.
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen borçluya kıymet takdir raporunun 27.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresinin son gününün hafta sonu ve kurban bayramı tatiline rastlaması nedeniyle, borçlu vekilinin, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi’ne 08.10.2014 tarihinde başvurarak, değerinin düşük tespit edildiğinden bahisle kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemece, kıymet takdirine itirazın 01.12.2014 tarih ve 2014/1368 E.- 2014/1350 K. sayılı ilamı ile süre aşımından reddine karar verilmiş ise de borçlunun itirazı süresinde olup, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması yanında kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılması da doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version