Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, satış ilanının ihaleden makul süre önce tebliğ edilmediğini ve sair fesih nedenlerini ileri sürerek taşınır ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce menkul ihalelerinde ilan tebliğ zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine ve şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; satış kararında ilan tebliğine karar verilen hallerde menkul ihalelerinde de tebliğin zorunlu olduğu, borçluya ihaleye yedi günden az bir süre kala yapılan tebliğin fesih nedeni olduğundan bahisle, istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda satış kararında; yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, menkul satışlarında tebligat zorunluluğu olmadığından satış tebligatlarının bila tebliğ dönmesi halinde satışın yapılmasına karar verildiği, satış ilanının borçluya 04.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihalenin 10.11.2020’de yapıldığı görülmektedir.
Bu karar doğrultusunda, borçluya ihaleden önce satış ilanı tebligatı çıkarılması yeterli olup, bila tebliğ iade halinde dahi satışın yapılması mümkün iken, ilanın makul sürede tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 11.3.2021 tarih ve 2021/565 E. – 2021/844 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 07/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.
12. HD. 07.10.2021 T. E: 7946, K: 8597