Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Senet Bedelinin Bir Kısmının İcraya Konulması Halinde Senedin Borçluya İadesinden Kaynaklı Kusur Nedeniyle Tazminat

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/14235
KARAR NO : 2017/8443

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2015
NUMARASI : 2014/46-2015/152
DAVALI : Adalet Bakanlığı vekili Avukat .
İHBAR OLUNAN : 1-……………..Erozan 2-……….Yazan 3-……..Kuyumcu 4-………………Delice

Davacı ……Taftaf vekili Avukat ……..Özen tarafından, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine 03/02/2014 gününde verilen dilekçe ile icra dairesi görevlisinin kusurundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/12/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ……Özen ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ……..Şahin geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, icra ve iflas dairesi görevlisinin kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin borçlu …….Sezer aleyhine 100.000,00 TL bedelli senedin 25.000,00TL’si için fazlaya dair haklarını saklı tutarak icra takibi başlattığını, dosya borcu olan 25.000,00 TL’nin bir kısmının icra dosyasına bir kısmının da haricen ödendiğini, bu durumu alacaklı vekilinin icra dosyasına beyan ettiğini ve borçlunun maaşındaki haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürünün bu durumda kısmi ödeme nedeniyle senedi alacaklıya teslim etmesi gerekirken borçluya teslim ettiğini, kalan 75.000,00 TL alacak için yeni bir icra takibi yapıldığını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu açılan itirazın iptali davasında ise senedin borçlunun elinde bulunmasının ödemeye karine teşkil ettiği gerekçesiyle ret kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili;davanın zamanaşımından ve ayrıca davacının 03/04/2007 tarihinde dosya borcunu haricen tahsil ettiği gerekçesi ile takipten feragat ettiğini imzalı beyanı ile bildirmesine rağmen, icra müdürlüğünde bulunan senet aslını talep etmeyerek gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle de esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile vade tarihi olan 18/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu senedin vade tarihinin 18/06/2006, icra müdürü tarafından borçluya iade tarihinin ise 03/04/2007 olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, oluşan zararının senedin vade tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ise de icra müdürünün kusurlu eylemi senedin borçluya iade tarihi olan 03/04/2007 tarihinde meydana gelmiştir. Bu nedenle hükmedilecek faiz yasal faiz olup faiz başlangıcı da icra müdürünün senedi borçluya iade tarihi olan 03/04/2007 tarihi olmalıdır.
Yerel mahkemece, hükmedilen maddi tazminatın 18/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrası 2. bendinde yer alan “32.000,00.TL maddi tazminatın 18/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklindeki sözcük dizelerinden “18/06/2006 ” rakamları çıkartılarak yerine ” 03/04/2007 ” rakamlarının yazılmasına, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın davalı yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davalı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 19/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Exit mobile version