Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2015/20155
KARAR NO: 2015/28709
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gördes İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2015
NUMARASI : 2014/23-2015/8
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı vekili tarafından 11 adet bonoya ve muacceliyet sözleşmelerine dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların icra mahkemesine başvurarak, yetkiye itirazlarının yanında 15.08.2014 ve 15.09.2014 vade tarihli bonolar dışında diğer bonoların vadelerinin gelmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece HMK’nun 17. maddesine göre yetki anlaşmasının geçerli olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine, taraflar arasında düzenlenen bonolardan bir tanesinin ödenmemesi halinde diğer bonolarında muaccel olacağına yönelik yine taraflar arasında kabul edilen sözleşme ibraz edildiği gerekçesiyle itirazların reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK’nun 168. maddesinin birinci fıkrasına göre ancak vadesi gelmiş kambiyo senetleri için yapılabilir.
  Takip dayanağı bonolarda vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği yolunda kayıt bulunması, bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet şartı, ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku 2. baskı, sayfa 487 ve 1002). Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere, senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir.
     Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine 10.12.2014 tarihinde başlandığı, takibe dayanak yapılan 11 adet bonodan 15.08.2014 ve 15.09.2014 vadeli bonoların takip tarihinde vadelerinin geldiği, diğer bonoların ise henüz vadelerinin gelmediği görülmektedir.
   Alacaklı tarafından icra dosyasına ibraz edilen 06.06.2014 tarihli sözleşmelerde  takibe dayanak bonolara açıkça bir gönderme yapılmamış olup, borçluların da muacceliyet anlaşmasının varlığına yönelik bir kabulü bulunmamaktadır.
     O halde mahkemece, Manisa mahkemelerinin yetkisi kararlaştırılan 15.02.2015 vade tarihli ve 15.04.2015 vade tarihli bonolar yönünden yetki itirazlarının kabulü gerekir.
   Öte yandan takip tarihi itibariyle vadesi gelmemiş olan 15/01/2015, 15/02/2015, 15/04/2015, 15/06/2015, 15/10/2015, 15/08/2015, 15/12/2015, 15/02/2016, 15/04/2016 vade tarihli bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Exit mobile version