Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Şikâyet, icra ve iflas hukukunda düzenlenmiş, kendisine özgü hukuki bir çaredir. Şikâyet kendisine özgü bir yol olup bir dava ve gerçek anlamda bir kanun yolu değildir. Şikâyet, icra takibinin taraflarına veya hukuki yararı bulunan diğer kişilere tanınmış ve bu yolla icra ve iflas dairelerinin (veya diğer icra organlarının) kanuna veya olaya uygun olmayan işlemlerinin iptalini veya düzeltilmesini ya da yapmadıkları veya geciktirdikleri işlemlerin yapılmasını sağlayan hukuki bir çaredir

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/2284
KARAR NO: 2024/729
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 19/01/2023
NUMARASI : 2023/202-2023/184
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
 Şikayet eden  üçüncü kişi  vekilince icra mahkemesine yapılan başvuruda; 25.07.2013 tarihinde borçlu ….birlik’ten ayrılmasına rağmen Nevşehir İcra Müdürlüğünün 2019/6204 Esas sayılı dosyasında birliğin borcundan dolayı 2517 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazı üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması talebinin reddine dair  müdürlük işleminin kaldırılmasının talep edildiği, Mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, alacaklı vekilinin karara karşı temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
                İİK’nın 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
             Şikâyet, icra ve iflas hukukunda düzenlenmiş, kendisine özgü hukuki bir çaredir. Şikâyet kendisine özgü bir yol olup bir dava ve gerçek anlamda bir kanun yolu değildir. Şikâyet, icra takibinin taraflarına veya hukuki yararı bulunan diğer kişilere tanınmış ve bu yolla icra ve iflas dairelerinin (veya diğer icra organlarının) kanuna veya olaya uygun olmayan işlemlerinin iptalini veya düzeltilmesini ya da yapmadıkları veya geciktirdikleri işlemlerin yapılmasını sağlayan hukuki bir çaredir (Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özkan, M.S./Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, 11. Bası, Ankara, 2013, s. 125 vd.).
           Şikâyet hakkının ileri sürülebilmesi için şikâyet ehliyeti ve hukuki yararın bulunması gerekmektedir. Hukuki yarar şikâyet talebi üzerine resen  gözetilmekle  üçüncü kişilerce şikâyette bulunmakta hukuki yararının bulunduğu ispatlanmalıdır.
               Şikâyette bulunan kişinin icra dairesinin işlemini iptal ettirmekte veya düzelttirmekte hukuki yararı vardır diyebilmek için o işlemin doğrudan doğruya o kişinin kendi hukuki durumuna ilişkin olması ve zararının bulunması gerekir (Kuru, s. 106).
Borçlunun borcu için üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmaza haciz konulamaz.
Taşınmazlar haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı ise ancak o zaman haczedilebilir.
               Somut olayda şikayet eden tarafından, şikayet tarihi ve haciz tarihi itibariyle adına kayıtlı bulunan  taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması talep edildiği, bu bakımdan  hukuki yararın şikayet tarihi ve şikayetin incelenmesi sırasında devam etmesi gerektiği ancak  şikayetin incelenmesi sırasında taşınmazın üçüncü kişiye 25.10.2022 tarihinde satışının  yapıldığı görülmektedir.
             Bu durumda mahkemece şikayetçinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının üçüncü kişiye devredilerek sona erdiği dikkate alınarak hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
 Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 19.01.2023  tarih ve 2023/202  E.- 2023/184 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 17.11.2022 tarih ve 2021/89 E. – 2022/344 K. sayılı kararının  re’sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin  alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece   Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Exit mobile version