Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Şikayet tarihi itibariyle takibe konu ilam henüz kesinleşmediğinden menfi tespit davası istirdata dönüşmüş olsa da bu ilamın kesinleşmeden infazı mümkün olmayacağı

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 .    H U K U K    D A İ R E S İ 
T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L Â M I
Esas    No : 2022/12060
Karar No : 2023/4098
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 20.09.2022
SAYISI : 2021/1376 E., 2022/1543 K.
DAVA TARİHİ : 15.02.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davalı/Alacaklı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12.05.2021
SAYISI : 2021/74 E., 2021/390 K.
Taraflar arasındaki icraya konu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağına ilişkin şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Kararın davacı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan redine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Şeyma Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkili kurum aleyhine Ankara 37. İş Mahkemesinin 2019/152 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, davalının bu ilama dayanarak asıl alacak, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için müvekkili kuruma başvurduğunu, talep konusu mahkeme ilamının menfi tespit davasına ilişkin olması ve kesinleşmeden icra edilemeyecek olması nedenleriyle müvekkili kurum tarafından ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, ilam kesinleşmeden Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2021/1571 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını belirterek, takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince;  şikayetin kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
 İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 37. İş Mahkemesinin 23.11.2020 tarih 2019/152 E. ve 2020/252 K. sayılı ilamına dayanarak ilamlı icra takibi yapıldığını, davacıya icra emrinin 07.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 15.02.2021 tarihinde açılan dava ile takibe konu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyecek ilamlardan olduğunu ve kesinleşmeden takibe konulduğunun belirtilerek takibin iptaline karar verilmesinin istendiğini, mahkemece davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, menfi tespit konulu ilamın anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesinin olanaklı olmadığını, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartının aranmadığını, takip dayanağı Ankara 37. İş Mahkemesinin 23.11.2020 tarih 2019/152 E. ve 2020/252 K. sayılı ilamı ile; “Davacının 5510 sy geçici 71. maddesi kapsamında yararlandığı teşvikin iptalini gerektirir herhangi bir durum bulunmadığı, kurum işleminin hatalı olduğu anlaşılmakla, kurum işleminin iptali gerekmiş, buna bağlı olarak teşvikler sebebiyle alınmayan primlerin ve gecikme zammı hesaplanarak borç tahakkuk yapılması işlemi de hatalı bulunmuş, davanın devamı sırasında kurumca tahsilat yapıldığı anlaşılmakla dava istirdat davasına dönmüş, bu hali ile tahsil edilen miktarın tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine dair” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Ulucanlar SGM’nin 09.04.2019 Tarih 5480931 sayılı yazı ile … borç tahakkuk işleminin iptaline, bu işlem sebebiyle davacıdan tahsil edilen 746.390,76 TL’nin ödeme tarihi 11.6.2019 ise de talep ile bağlı kalınarak 17.6.2019’dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdaden alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karar temyiz edilmiş olduğundan Yargıtay incelemesinde olduğunu, şikayet tarihi itibariyle takibe konu ilam henüz kesinleşmediğinden menfi tespit davası istirdata dönüşmüş olsa da bu ilamın kesinleşmeden infazı mümkün olmayacağından mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekmekte olduğundan mahkemece de bu şekilde karar verildiğinden istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. 
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
 Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icraya konu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağına ilişkin şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu 16. madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Exit mobile version