Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Şikayet Tarihinden Önce Tahsil Edilen Harçlara İlişkin Harcın İadesinin Muhatabı Artık Vergi Dairesidir. Bu kapsamda Açılan Davada da; uyuşmazlığın çözümü görevi idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine aittir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/554
KARAR NO : 2023/643

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AKSARAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2023
NUMARASI : 2022/472 Esas 2023/55 Karar
İSTİNAF EDEN
DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023

Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK’nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde; Aksaray İcra Müdürlüğünün 2018/21335 Esas (Eski Aksaray 1. İcra Dairesi 2010/4182 Esas) sayılı dosyasında Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6015 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dosyada borçlu adına kayıtlıyken, taşınmaz hakkında 6.5.2013 tarihinde haciz işlemi tesis edildiğini, akabinde müvekkili tarafından söz konusu taşınmazın 1.12.2022 tarihinde satın alındığını, müvekkilinin söz konusu taşınmazı haczin İİK 106-110. maddeleri uyarınca düşmüş olması nedeniyle satın aldığını, Müvekkili tarafından söz konusu taşınmaz üzerindeki hacizlerin harç alınmaksızın kaldırılması talep edildiğini, İcra Dairesinin 13.12.2022 tarihli karar tensip tutanağında yeni malik vekilinin haciz kaldırma talebinin Harçlar Kanununun 32. maddesi gereğince talebin reddine karar verildiğini, müvekkili tarafında bir an önce inşaat işlerine başlamak adına 20.12.2022 tarihinde 88.542,20-TL harç yatırmak zorunda kalındığını, akabinde 20.12.2022 tarihli talep dilekçesi neticesinde 20.12.2022 tarihli karar tensip tutanağı ile birlikte taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiğini, Yeni malik olan 3 kişinin İİK 106-110. maddeleri gereğince taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması yönündeki talebine bağlı olarak tesis edilecek işlemin harca tabi olmadığını, alacaklının talebinden bağımsız olduğunu belirterek, Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6015 Ada 4 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin İİK 106 – 110. maddeleri uyarınca harç alınmaksızın kaldırılmasına ilişkin 9.12.2022 tarihli talebinin reddi yönündeki 13.12.2022 tarihli icra memur muamelesinin iptali ve müvekkilden alınan 88.542,20-TL harcın iadesine
karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı borçlu cevap dilekçesinde; şikayet edenin dilekçesinde de arz ve izah ettiği üzere Aksaray ili, Merkez ilçesi, Sebil Mahallesi 6015 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz müvekkil adına kayıtlıyken 06/05/2013 tarihinde haciz işlemi tesis edildiğini, ancak o günden bugüne kadar alacaklı tarafından herhangi bir satış – talebinde bulunulmadığını, şikayet dosyasında kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Hacze konu taşınmazlardan birinin üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, şerhin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunlu olup (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2015/5678 Esas 2016/8007 Karar sayılı kararı) icra müdürlüğünce dosya alacağının tamamı üzerinde tahsil harcının alınmasına yönelik işlem
yerinde olduğu,
Alacaklı vekilince 02/12/2022 tarihinde borçlunun adına kayıtlı taşınmazların kıymet takdiri ve satış taleplerinden vazgeçildiğine yönelik alacaklı vekilinin talebinin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2020/7534 Esas 2021/2515 Karar sayılı kararı), kaldı ki icra takip dosyasındaki asıl alacak miktarının 100.000 EURO olduğu bu hali ile alacaklı tarafından icra takibinin semeresiz bırakılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2019/2393 Esas 2020/2266 Karar sayılı kararı) haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasından sonra haczin kaldırılmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili dilekçesinde: Hacze konu Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6015 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik talebin alacaklı vekili tarafından yapılmadığını, müvekkilinin taşınmazı satın alan yeni malik olarak diğer bir anlatımla 3. kişi olarak taşınmaz üzerindeki haczin İcra ve İflas Kanunu’nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin haczin kaldırılmasına dair isteminin harca tabi olmadığını belirterek, Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23.12.2022 tarih, 2022/472 Esas ve 2023/55 Karar sayılı şikayetin reddine dair kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile Aksaray İcra Müdürlüğü’nün 2018/21335 Esas sayılı icra takip dosyasında müvekkil tarafından satın alınan Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6015 Ada 4 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin İcra ve İflas Kanunu’nun 106 – 110. maddeleri uyarınca harç alınmaksızın kaldırılmasına ilişkin 9.12.2022 tarihli talebinin reddi yönündeki 13.12.2022 tarihli icra memur muamelesinin iptali ile müvekkilden haksız olarak tahsil edilen 88.542,20-TL harcın iadesine karar verilmesini görülmüştür.
DELİLLER :Aksaray İcra Müdürlüğü’nün 2018/21335 E. sayılı takip dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
İstinaf konusu, şikayetçi 3. kişinin icra dosyasına yatırmak zorunda kaldığı tahsil harcını iadesi talebinin reddine dair memur işleminin iptaline ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi ”İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001)
Vergi ve harçların ödenmiş olması haline, ödenen vergi ve harçlara dair icra dairesince tesis edilen işlemin iptalinin doğal sonucu ödenen vergi ve harçların iadesi olacaktır. Dolayısıyla, (bu gibi durumlarda) davaya konu edilen husus esasında vergi ve harçların iadesidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/3236-2022/6421 E.K. sayılı ilamı; “Somut olayda; Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi ile Tapu Harcının tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda vergilerin ve harcın iadesinin muhatabı vergi dairesi olmuştur. Bu kapsamda açılan davada da; 3065 sayılı Kanun, 488 sayılı Kanun ile 492 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisi, damga vergisi ile tapu harcına ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi, idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır.” şeklindedir.
Yukarıda belirtilen Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin içtihadı ve 2022/3564- 11501 E. K. sayılı içtihadı uyarınca; somut olayda; şikayete konu tahsil harcının şikayet tarihi olan 23.12.2022 tarihinden önce (20.12.2022 tarihinde) ödendiği görülmekte olup, harcın iadesinin muhatabı da artık vergi dairesidir. Bu kapsamda açılan davada da; uyuşmazlığın çözümü görevi idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine aittir.
HMK’nun 115. maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerektiği, HMK’nun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmasına ilişkin dava şartı olduğu bu durumda davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf yerinde görülmemekle birlikte gerekçe ve hükümde hata edildiğinden HMK 353/1-b-2. maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Şikayetçi tarafın istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, gerekçe ve
hükümde hata edildiğinden, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca, Aksaray İcra
Hukuk Mahkemesi’nin 02/02/2023 tarihli 2022/472 Esas 2023/55 Karar sayılı kararının
KALDIRILMASINA, yerine
“1-Uyuşmazlığın çözümü idari yargının görev alanına girdiğinden, yargı
yolunun caiz olmaması nedeniyle ŞİKAYETİN USULDEN REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın şikayetçiden
alınarak hazineye irad kaydına.
3- Şikayetçi tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Şikayetçi tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar
kesinleştiğinde şikayetçi tarafa iadesine,” şeklinde HÜKÜM KURULMASINA,
II- Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
III- İstinaf giderlerinin istinafa başvuran üzerinde bırakılmasına,
IV- Kararın, bilgi mahiyetinde ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede
İİK’nun 6763 sayılı Kanun ile değişik 364. maddesi uyarınca ihtilaf konusu değer itibariyle
KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/04/2023

Exit mobile version