Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı yanca genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; kendilerine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve tebligata 10/07/2018 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, öğrenme tarihinin 10.07.2018 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.
Somut olayda; … Otomotiv Oto Yedek Parça Hayvancılık İnşaat Taah. San. Ve Tic. Ltd Şti.’ne ödeme emrinin ticaret sicil adresine 7201 Sayılı TK’nın 21/1. maddesi gereğince “Şirket – işyerinin yeni adresini bırakmadan adresten taşınmış, ayrılmış mahalle muhtarından alınan beyana göre iade” şeklindeki şerh ile tebliğ edildiği, her ne kadar şirkete çıkarılan ilk tebligatta kapı numarası yazmıyor ise de söz konusu tebligatın adres bulunamadığından bahisle iade edilmeyip, şirketin adresten ayrılmış olduğu hususu tespit edilerek iade edildiği, bir başka deyişle dağıtıcı tarafından şirketin adresinin bulunamaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı nitekim davacının da bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, yanlış adrese gidilmesinin söz konusu olmadığı, bahsi geçen eksikliğin adresin bulunmasına engel teşkil etmediği dağıtıcı tarafından gidilen adresin borçlu şirketin adresi olduğu, buna göre bila tebliğ iade edilen tebligat sonrası şirketin ticaret sicil adresi olan “… Mahallesi … Caddesi … Apartmanı No 2/2 ” adresine TK’ nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2029/1742 E. – 2020/994 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … 12. İcra Hukuk Mahkemesi ‘nin 2018/1193 Esas, 2019/455 karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
12. HD. 24.02.2021 T. E: 2020/6127, K: 2064